SON DAKİKA
hava
Google News

”SEÇİM BÜTÇESİ DEĞİL GEÇİM BÜTÇESİ İSTİYORUZ”

Son Güncelleme :

16 Aralık 2022 - 11:00

/ 319 views kez okundu.
reklam
”SEÇİM BÜTÇESİ DEĞİL GEÇİM BÜTÇESİ İSTİYORUZ”
reklam

KESK ve Eğitim Sen Erzincan Şubesi 15 Aralık’ta Dörtyol Cumhuriyet Meydanı’nda bütçe konulu bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

KESK ve Eğitim Sen Erzincan Şubesi 15 Aralık’ta Dörtyol Cumhuriyet Meydanı’nda bütçe konulu bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim Sen Erzincan Şube Sekreteri Suat Buğa yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

‘’Bilindiği gibi Saray İktidarının hazırlamış olduğu bütçenin komisyon görüşmeleri tamamlanmış, ama Meclis Genel Kurulundaki görüşmeleri devam etmektedir. Ne zaman bütçe görüşmeleri yapılsa, bu görüşmelerin yapıldığı dönemlerde iktidarlar, iktidar destekli, gazeteci ve akademisyenler tarafından sürekli bütçe denkliği ve istikrar vurgusu öne çıkarılır  ve bu denk bütçenin yapılacak olmasından ve istikrarın sağlanmasından hepimizin kazançlı çıkacağı; hep birlikte zenginleşeceğimizden bahsedilir.  Oysa bizler, bütçelerin politik bir tercih üzerine yapıldığını biliyoruz. Bütçenin geçmiş yıllarda olduğu gibi büyük sermaye guruplarını ve iktidarın çeperinde kümelenen çıkar gruplarının taleplerini gözeterek yapıldığını, Emekçiler ve yoksul halk kesimleri bütçede sürekli yok sayıldığını biliyoruz.

Kamuoyu tarafından bilindiği üzere içinden geçtiğimiz bu ağır ekonomik kriz sürecinde dahi, başta biz kamu emekçileri olmak üzere toplumun yoksullukla mücadele etmek zorunda kalan kesimlere fatura edilmektedir. Ne vakit ekonomik kriz yaşansa iktidar ve iktidarlara bağlı güç odakları, her seferinde yaşanan ekonomik krizin sorumlusu emekçilermiş gibi; bizlerden fedakarlık istenmekte, işçi sınıfının Anayasal hakkı olan GREV’ler yasaklanmakta, emekçilerin işten atılmasını kolaylaştıracak yasal düzenlemeler yapılmakta ücret artış talepleri baskı altına alınmaktadır. Tıpkı diğer kriz dönemlerinde olduğu gibi, 2023 bütçesinde de yaşanan krizin faturası,  bizzat iktidar tarafından, bizlere, yani emekçilere, küçük esnafa, çiftçiye, öğrenciye, işsize yani özetle yoksullara kesilmiştir. Ağır ekonomik koşullar altında gelecek kaygılarımız her geçen gün artıyor. Gıdaya erişim, barınma, eğitim, sağlık gibi temel insani ihtiyaçlarımızı bile karşılamaya zorlandığımız bir süreçte adım adım genel seçimlere gidiyoruz. Siyasal iktidar seçime doğru giderken toplumu zapturapt altına almak için her yolu deneyeceğinin sinyallerini veriyor. Seçilmiş belediye başkanlarına kayyımlarla başlayan süreç, İstanbul’un iki kez seçilmiş belediye başkanı İmamoğlu’nun yargılandığı dava  sonucunda olduğu gibi toplumsal muhalefeti ,seçim sürecinde  umutsuzluğa sevketmek için kullanmayı amaçlıyor. Bu durum siyasal iktidarın pervasızlığını bir kez daha gösterirken, bu zamana kadar bu iktidara  karşı mücadele eden kesimlerde mücadeleyi  büyütecek, AKP karanlığına/ saray rejimine emekçiler ve de İstanbul özelinde tüm TÜRKİYE halkları iradesine sahip çıkacak  emekçiler ise boyun eğmeyecektir.

TBMM’de görüşülmeye devam eden aynı tas, aynı hamam anlayışla hazırlanan 2023 yılı bütçesi de bize gösteriyor ki; siyasi iktidarın tercihleri her zaman olduğu gibi yine sermayeden, savaştan, ranttan,5 li çetelerden ve  israftan yanadır. Daha şimdiden önümüzdeki yıl bütçeden kim ne kadar pay alacağı belliyken siyasi iktidar seçim ekonomisi ile göz boyamaya çalışıyor. Kamuda sözleşmelilere kadro verileceği yandaş medya tarafından her gün ballandıra ballandıra anlatılırken, kamuda güvencesiz çalışma biçimlerini kimin yaygınlaştırdığı hiç konuşulmuyor.  Emeklilikte yaşa takılanların talepleri ile alay edenler EYT’lilerin talepleri ile ilgili olarak ekonomimize darbe girişimidir diyenler aniden EYT savunucusu olabiliyor.

Yıllarca açlık sınırı altında belirlenen asgari ücretle emekçileri açlığa mahkûm edenler aylar öncesinden asgari ücretle ilgili yüksek artış yapacaklarını ilan ederken işverenleri de uyarmış oluyorlar. Fahiş fiyatlarla konut alanlara vatandaşlık hakkı verenler tarafından, 20 yıl akıllarına gelmeyen sosyal konut projeleri bir anda tedavüle sokuluyor. Seçim tarihi yaklaştıkça benzer adımların artacağı ortada. Biz emekçiler sirk gösterisine dönmüş bu oyuna dahil olmayacak, haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Her geçen gün bilimsel akıldan uzaklaşan iktidar ekonomi yönetimini dini referanslara havale etmiştir. Kendisine meşruiyet kaynağı olarak gördüğü siyasal İslamcılığı ve tarikat siyasetini rıza üretmenin aracı olarak kullanmaktadır. Arka bahçesi olarak gördüğü tarikatlarda açığa çıkan taciz tecavüzlere bakışta da gördüğümüz üzere, arka bahçesi olarak gördüğü bütün yapılarla birlikte ülkeyi ekonomik, toplumsal ve ahlaki olarak uçuruma sürüklemektedir.

Unutulmamalıdır ki; Emekçiler bir yandan ey seçim sen nelere kadirmişsin derken, bir yandan bu ucuz politikalara gülüp geçiyor! Emekçiler son altı aya göre değil, 21 yıldır kaybettiklerinin muhasebesini yaparak oy tercihlerini yapacak! Kur korumalı mevduat sahiplerine yani sermaye söz konusu olduğunda anında ek bütçe yaparak milyarları aktaran siyasi iktidar, konu emekçiler olduğunda 2023 bütçesinden de görüleceği gibi kulaklarını tıkamaya devam ediyor. Emekçiler olarak taleplerimizin 2023 yılı bütçesinde karşılanmasını, Gelirlerimizin güvence altına alınmasını, Vergi dilimi soygununun son bulmasını Açlık sınırı altında asgari ücret ve yoksulluk sınırı altında maaş ödemesinin son bulmasını istiyoruz.

Halktan emekçiden yana bütçe talebine kulaklarını tıkayanlar bilmelidir ki; tarihteki yerleri hazırdır, tarihteki yerlerine gönderecek olanlar da yok saydıkları emekçi halk kesimleri olacaktır.’’

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.