İliç’te bulunan Altın Madeninde çevre faciasına neden olan olumsuzluklar İstanbul Taksim’de dile getirildi. Erzincan Birlik Platformundan “Siyanür Bu Coğrafyanın Kaderi Değildir” başlığıyla yapılan açıklamada “İliç Altın Madeni derhal kapatılmalı, Erzincan Çernobil olmamalıdır!” ifadelerine yer verildi.
İliç’te bulunan Altın Madeninde çevre faciasına neden olan olumsuzluklar İstanbul Taksim’de dile getirildi. Erzincan Birlik Platformundan yapılan açıklamada “İliç Altın Madeni derhal kapatılmalı, Erzincan Çernobil olmamalıdır!” ifadelerine yer verildi. Yapılan açıklamaya Belediye Başkanları, STK Temsilcileri, Çevre Dernekleri, Aktivistler, Bazı Erzincan Derneği temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
“Siyanür Bu Coğrafyanın Kaderi Değildir” başlığıyla yapılan açıklamada 21 Haziran tarihinde İliç Altın Madeni sahasında yaşanan sızıntının önemli bir çevre felaketine yol açacağı ifade edildi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Bilim insanlarının, çevre örgütlerinin, ilgili meslek odalarının yıllardır ısrarla vurguladıkları iklim değişikliği tehlikesi hızla bir iklim krizine doğru gitmektedir. Maden aramaları yer altı sularını tüketiyor, tarım alanları yerlerini inşaat sahalarına bırakıyor, orman yangınları ve sel felaketleri arttırmaktadır.. Doğa, bir rant aracına dönüşmektedir, yüksek kar hırsı, çevreyi, doğayı, börtü böceği ve insanı yok etmektedir.
Çevre örgütleri, meslek odaları, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, bundan 12 yıl önce Erzincan İliç’te altın arama faaliyetine başlayan ilgili şirket için bizler Erzincanlı çevreye duyarlı insanlar olarak kendilerine defalarca “yapmayın etmeyin, çevreyi yok edeceksiniz” şeklinde uyarılarda bulunmamıza rağmen, iktidardan aldıkları izni ile Anagold Madencilik Erzincan İliç’de altın çıkarmaya başlamıştır.
Altın çıktıkça, alan büyüdü, alan büyüdükçe doğaya verilen zarar da büyümeye, toprağa, suya, havaya karışan siyanürün de etkisiyle kuşlar ölmeye, bölgede kanser sayıları artmaya başladı…
Bu gerçeğe, 21 Haziran gecesi başka bir gerçek daha eklendi:
“Bu maden Türkiye’nin Çernobilidir ve derhal kapatılmalıdır” diye yıllardır mücadele eden çevre aktivisti Sedat Cezayirlioğlu bir görüntü yayınladı. Yayınlanan görüntüde madende siyanürlü solasyum taşıyan borulardan sızan 20 ton siyanürlü suyun Fırat Nehri’ne karıştığı görüldü.
Erzincan Valiliği ve Çevre Bakanlığı önce “siyanürlü solüsyonun dere yatağına karıştığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır” diye açıklama yapsa da, daha sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “Çevre kirliliğine neden olan altın madenine “En üst sınır” olan 16 milyon 441 bin TL idari para cezası uyguladı.”
Anagold şirketi maden sahasında 8 kg siyanür sızıntısı olduğunu kabul edince de bakanlık “çevresel iyileştirme çalışmalarının tamamlandığı tespit edilene kadar tesisin çalışmasını” durdurdu!
Maden sahasının geçici olarak da olsa durdurulması doğru olsa da, gerçek şudur ki, Erzincan İliç’te altın madeninin faaliyetlerinin çevreye verdiği zarar ne para cezası ile ne de geçici durdurma ile çözülür. Devletin resmi kurumlarının çelişkili açıklamaları bile başlı başına sorunun ne kadar önemli ve büyük olduğunu gösteriyor.
Kaldı ki, 21 Haziran’daki gibi “iş kazalarının” dışında bir başka büyük tehlikede potansiyel olarak bizi bekliyor: Türkiye tarihinin en büyük depremlerini yaşamış ve aktif deprem fayı üzerinde, yani Erzincan’da bulunan bir madenin Fırat nehrinin 600-700 metre yakınına kurulan “siyanür havuzlarının” sızıntı yapmayacağını, olası bir depremden etkilenmeyeceğini söylemek bilime de akla da aykırı olur!
Madenin kesin kapatılması gündeme geleceğine öğreniyoruz ki tam tersine, Çevre Bakanlığı’nın oluru ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu ile maden sahasının 60 hektar daha genişlemesi gündemde.
Bizler aşağıda imzası olan kişi ve kurumlar olarak şunu istiyoruz:
1)Bilim adamlarından, ilgili meslek odalarından, çevreci kuruluşlardan oluşan bir heyet bölgede inceleme yapmalı ve kamuoyuna açıklanmak üzere bir rapor hazırlamalı.
2)Anagold şirketi için çevrenin kirletilmesi, içme suyuna zehirli madde katma gibi nedenlerle soruşturma açılmalı.
3)Yıllardır topraklarımızı, sularımızı, soluduğumuz havayı zehirleyen, kuş ölümlerine ve kanser hastalıklarının artmasına neden olan Erzincan İliç Altın Madeni derhal kapatılmalı, Erzincan Çernobil olmamalıdır!”
