İliç ilçesindeki Altın Madeninde yaşananlar tepkilere neden oluyor. Sol Parti Erzincan İl Başkanlığından yapılan açıklamada “Geçici bir süre zarfında Anagold şirketinin faaliyetlerini durdurması ortada ciddi bir durum olduğunun göstergesidir.” ifadelerine yen verilerek valiliğin yaptığı açıklamaların çelişkili olduğu belirtildi.
İliç ilçesindeki Altın Madeninde yaşananlar tepkilere neden oluyor. Sol Parti Erzincan İl Başkanlığından yapılan açıklamada “Geçici bir süre zarfında Anagold şirketinin faaliyetlerini durdurması ortada ciddi bir durum olduğunun göstergesidir.” ifadelerine yen verilerek valiliğin yaptığı açıklamaların çelişkili olduğu belirtildi.
Saat kulesi önünde yapılan açıklamada konuşan Sol Parti temsilcisi Uğur Oğuz Tüm halkı doğaya, yaşama, toprağına sahip çıkmaya davet ediyoruz dedi.
Oğuz konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
Erzincan’ın İliç ilçesi, Çöpler köyü mevkiinde Kazdağları’ndaki doğa katliamından da tanıdığımız Kanadalı şirket Anagold Madencilik tarafından işletilen altın madeni işletmesinde, 21.06.2022 Salı günü gecesi siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattında oluşan yırtılma nedeniyle yaklaşık 20m3 siyanürlü solüsyonun çevreye yayıldığına dair paylaşımlar yapılmıştır. Valiliğin lütfedip 4 gün sonra yaptığı açıklamada “hiçbir dereye karışma olmadığı, Fırat Havzası’na gözlemsel olarak ulaşmadığı tespit edilmiştir” ibareleri geçmektedir.
Dün akşam saatlerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise “Erzincan İliç’te boru hatlarındaki arıza nedeniyle çevre kirliliğine neden olan altın madeninin faaliyetini DURDURUYORUZ!” ibareleri kullanılmıştır. Bakanlığın kamuoyundaki tepkileri ve duyarlılığı azaltmak için de olsa geçici bir süre zarfında Anagold şirketinin faaliyetlerini durdurması ortada ciddi bir durum olduğunun göstergesidir.
Devlet kadroları tarafından birbirleriyle çelişen bu açıklamalar, hem bu acı olayın yaşanmasına neden olan süreçlerin hem de tüm ilimizde ve çok daha geniş bir coğrafyada oldukça kötü etkileri olacak bu felakete karşı acil önlemlerin alınması gereken ciddi ve planlı bir sürecin yürütülemediğini/yürütülemeyeceğini gösteriyor.
BECEREMİYORSUNUZ! BIRAKIN
Buradan soruyoruz. Valilik yalan yanlış bir açıklama yapmak için neden 4 gün bekledi? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 1 hafta boyunca böylesi acil bir durumu kontrol etmek için neler yaptı? Herhangi bir cevap vermeyeceklerini bildiğimiz için biz cevaplayalım:
Olaya dair tüm teknik bilgi ve bilimsel açıklamaları kamuoyundan ve uzmanlarından sakladılar. 20 yıldır bu ülkenin kaynaklarını, doğasını emperyalist şirketlere, kendi çetelerine peşkeş çeke çeke kuruttular. Şimdi de bu felaketin üstünü örtmeye, muhalif sesleri kısmaya çalışmak için çırpınıp duruyorlar. Daha birkaç ay önce kapasite artışı için ÇED olumlu raporu verdikleri projenin bölgede bir felakete yol açmasını normal, geçici ve önemsiz bir durummuş gibi göstererek geçiştirmeye çalışıyorlar.
İLİÇ KAZASI BİR İLK DEĞİLDİR,
Bu zihniyete dur demezsek son da olmayacaktır. Kär hırsıyla doğal kaynaklarımızı altın’ tepsi ile şirketlere sunan, yandaşlarını kollayan politikalar üreten, denetim mekanizmalarını lağvedip liyakatsiz atamalar ve kayırmacılıklarla kamu yararına değil ranta dayalı projelerin önünü açan bu zihniyet bir an önce pilini pirtini toplayıp gitmelidir!
Göstermelik para cezalarıyla bu felaketlerin önüne geçilmez. Erzincan ilimizde yaşanan ve Fırat Havzası’nda çok daha geniş bir coğrafyaya etki edecek bu acı olayın en az hasarla atlatılması ve bir daha bu gibi felaketlerin yaşanmaması için taleplerimiz şunlardır:
Ranta dayalı projelerden acilen vazgeçilmeli, standardı düşük doğa ve insan karşıtı uygulamalar derhal son bulmalıdır.
Altının toplum, insanlık, kamu için gerekliliği ile üretim ve zenginleştirme süreçlerinde çevreye verdiği telafisi mümkün olmayan zararlar detaylı irdelenmelidir. İşletme ruhsatlı madenler bir planlama ile diğer tüm ruhsatlar derhal iptal edilerek altın madenciliği faaliyetleri son bulmalıdır.
Yaşanan olayla ilgili teknik bilgiler saklanmamalı, kamuoyuyla ve konu ile ilgili uzman kişi ve Bilimsel ve teknik bilgi ışığında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin uzman görüşleri bu kuruluşlarla paylaşılmalıdır, vakaya dahil edilmelidir. Meydana gelebilecek sağlık sorunlarının tespiti ve tedavi önlemleri için Türk Tabipler Birliği’ne
başvurulmalıdır. Erzincan ilinde ve çevre bölgelerde meydana gelecek doğal ve beşeri hasarların tespiti için kısa, orta ve uzun vadeli raporlar hazırlanmalıdır.
Bir kez daha söylemek gerekirse: kamu çıkarlarından uzak, kaynakları, doğayı, halkı ve insanı esas almak yerine yandaşı koruyan mevcut yanlış ekonomik politikalar devam ettiği sürece; devlet denetim mekanizmaları olması gereken yapı ve işleyişe kavuşturulmadığı sürece; kamu mekanizmalarının yanında toplumsal denetim mekanizmaları çalıştırılmadığı sürece bu tür kazalarla karşılaşılmaya devam edilecektir.
Başta işletme emekçileri ve yöre halkı olmak üzere tüm halkımıza geçmiş olsun diyor, önümüzdeki günlerde bu felaketlerden etkilenen herkesle dayanışma içerisinde olacağımızı bildiriyoruz. Emperyalist şirketlerin ve bir avuç haraminin bizden aldıkları doğamızı, yaşamımızı, suyumuzu, toprağımızı onlardan geri alana kadar daima mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm Erzincanlıları doğaya, yaşama, toprağına sahip çıkmaya davet ediyoruz.