19°
Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eşcinsellik ve evlilik dışı ilişkiyle ilgili açıklamalarına ilişkin bazı baroların tepki göstermesine, din adamları sessiz kalmadı. Erzincan Müftüsü Mehmet Emin Çetin, “Hümanist anlayışların körüklemesiyle, birtakım haramlar sanki basit gibi algılanmaya başlandı” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara Hacı Bayram Camii’nde, temsili Cuma namazını kıldırdı. Prof. Dr. Erbaş, Cuma hutbesinde tüm insanlığa, “Ey insanlar! Canımıza, aklımıza, inancımıza, malımıza ve neslimize zarar veren şeylerden uzak duralım” çağrısında bulundu.
“İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor, lûtîliği, eşcinselliği lanetliyor”
Prof. Dr. Ali Erbaş hutbesinde; “Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, eş cinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüz binlerce insan gayri meşru ve nikâhsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu Hiv virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine Ankara ve İzmir Barolarının tepkisine din adamları sessiz kalmadı.
Erzincan’da gazetecilerin konuya ilişkin sorularına açıklamada bulunan İl Müftüsü Mehmet Emin Çetin, din adamlarının Kur’an-ı Kerim’de Allâh-u Teâlâ’nın haram kıldığı konularda insanları bilgilendirmek zorunda olduklarını kaydetti.
Müftü Çetin, konuya ilişkin şöyle konuştu:
“Bu korona virüsü nedeniyle malum ülkemizde Cuma namazını, teravih namazlarını camilerimizde kılamıyoruz. Bu hafta Hacı Bayram Camii’nde kılınan Cuma namazında haftanın hutbesini Diyanet İşleri Başkanımız okudu. Başkanımız hutbede ramazanın yanısıra, ahlaki değerlere de değindi. Diyanet İşleri Başkanımız öteden beri insanları sıkıntıya koyan her türlü davranışla alakalı açıklamalar yapmaktadır. Bu da onun görevleri arasındadır. Anayasamız Diyanet İşleri Başkanlığına insanlarımızı dini konularda aydınlatma, İslam’ı sahih ve doğru bir şekilde topluma açıklama görevini vermiştir. Bu konularda açıklama yapmak elbette ki Diyanet İşleri Başkanımızın ve il müftülerimizin, imamlarımızın, vaizlerimizin görevidir. Kur’an-ı Kerim’de Allâh-u Teâlâ bir şeyi haram kılmışsa onu açıklamak zorundayız. Bir şeyi yasaklamışsa onu insanlarla paylaşmak durumundayız. Cenab-ı Allah bir şeyi insanlardan uzaklaştırıyorsa, onu insanlara hatırlatmak mecburiyetindeyiz. Allah’ın sevdiği ve hoşnut olduğu şeyleri de insanlarımıza anlatmak durumundayız. Diyanet İşleri Başkanımız, bu görevi deruhte etmiştir. Cenab-ı Rabbü’l-âlemin “zinaya yaklaşmayın” der. Zinaya yaklaşmayacaksınız zira, bundan sadece siz ve zina ettiğiniz şahız zarar görmez, bu durumun çok ciddi sosyal etkileri olur. Dolayısıyla İslam bu konuda tavrını belirtmiş açıklamıştır, bu yeni değildir. Aynı durum eş cinsellik içinde geçerlidir. Bugün batı medyasının körüklemesiyle, batıdaki birtakım hümanist anlayışların körüklemesiyle birtakım haramlar sanki basit, sıradan bir davranış gibi algılanmaya başlandı. İslam bunu yasaklamıştır. Lut Aleyhisselamın kavminin başına gelen felaketi, Kerim Kitâbımız üzerinde titizlikle durarak anlatmıştır. Kur’an’daki bu hakikati bizim insanlara anlatma görevimiz vardır.
“Efendim bu yasak, mer’i hukûki anlamda yasak değil” gibi birtakım saçma sapan görüşlerle karşılaşıyoruz. Mer’i hukukta içki içmekte yasak değil. Ama Kur’an bunu yasaklamış. Yani mer’i hukukta bir şeyin meşru olması İslam’da meşru olacağı anlamına gelmez. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. Mer’i hukukta bunun cezası olmaması İslamda da bunun cezasının olmadığı anlamına gelmez. Bizim insanlarımızı dünya ve ahirette karşılaşacakları tehlikelerden uzak tutma mecburiyetimiz var. Onları bu konuda aydınlatma zorunluluğumuz var. Bu bizim dini bir görevimiz, vicdani bir görevimiz, anayasal ve hukuki görevimizdir. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanımızın yaptığı da budur. Burada Müslümanlara düşen başkanımızın yanında olduğunu beyan etmektir.”
Haber: Sebahattin KAPLAN
