SON DAKİKA
hava
Google News

VEFATININ 72. SENEİDEVRİYESİNDE SILBISLI SALİH

Son Güncelleme :

29 Nisan 2025 - 15:00

/ 97 views kez okundu.
reklam
VEFATININ 72. SENEİDEVRİYESİNDE SILBISLI SALİH
reklam

Erzincan’ın Ekmekli (eski adıyla Sılbıs) köyünde 1912 yılında dünyaya gelen Salih Dündar, halk arasında “Sılbıslı Salih” olarak tanınır.

Erzincan’ın Ekmekli (eski adıyla Sılbıs) köyünde 1912 yılında dünyaya gelen Salih Dündar, halk arasında “Sılbıslı Salih” olarak tanınır. Babası, yörede saygın bir isim olan Dündarzadegil İbrahim Efendi’dir. Çocukluk yıllarını doğup büyüdüğü köyde geçiren Salih, genç yaşta bağ, bahçe işlerinde çalışırken bir yandan da sesiyle çevresindekileri etkilemeye başlamıştır.

Salih Dündar, güzel sesiyle dikkat çekince ailesinin teşvikiyle hafızlık eğitimi almış, ardından camilerde müezzinlik yapmıştır. Müziğe olan ilgisi, onu İstanbul’a uzanan bir yolculuğa çıkardı. Askerliğini tamamladıktan sonra, İstanbul’da plak çıkaran hemşehrisi Hafız Şerif’in izinden giderek şansını denemeye karar verdi.

Sarışın, mavi gözlü, yapılı ve gösterişli görünüşüyle İstanbul’un sanat çevresine kısa sürede kabul edilen Sılbıslı Salih, burada taş plaklar doldurarak halk müziği alanında adını duyurdu. Özellikle 1930’lu ve 40’lı yıllarda gazinolarda sahne alarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. “Tanrıdan Diledim Bu Kadar Dilek”, “Taşa Verdim Yanımı”, “Çıktım Köşenin Başına”, “Kız Bahçede Gülün Var mı”, “Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim” gibi türküleriyle unutulmazlar arasına girdi.

Ancak 1939 Erzincan Depremi, Salih’in hayatında derin bir iz bıraktı. Ailesinden pek çok kişiyi kaybeden sanatçı, büyük acılarla memleketine döndü ve İstanbul’a bir daha dönmedi. Erzincan’da bir kahvehane açarak sade bir yaşam sürmeye başladı. Müziğe olan ilgisi ise hiçbir zaman sönmedi; Erzincan Halkevi’nde çalışmalar yaparak halk müziğine katkı sunmaya devam etti.

1953 yılında, Erzincan’ın düşman işgalinden kurtuluş yıldönümüne özel Ankara Radyosu’ndaki bir programa katılmak üzere Ankara’ya gitti. Ancak burada geçirdiği kalp krizi sonucu, hastaneye kaldırıldı. Taburcu olacağı gün ikinci bir kriz geçiren Sılbıslı Salih, 29 Nisan 1953’te hayata veda etti.

Geride taş plaka kaydedilmiş unutulmaz eserler ve Erzincanlıların hafızasında yer etmiş bir isim bıraktı. Sılbıslı Salih, sesiyle, yaşam öyküsüyle ve yüreğiyle Anadolu halk müziğinin unutulmaz simalarından biri olarak anılmaktadır.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.