Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Medya Derneği işbirliği ile düzenlenen Yerel Medya Buluşmaları toplantısı Erzincan’da düzenlendi. Ulusal Medya temsilcilerinin katıldığı toplantıda “Çok kanallı Yayıncılık İçerik Yönetim Sistemi” anlatıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Medya Derneği işbirliği ile düzenlenen Yerel Medya Buluşmaları toplantısı Erzincan’da düzenlendi. Ulusal Medya temsilcilerinin katıldığı toplantıda “Çok kanallı Yayıncılık İçerik Yönetim Sistemi” anlatıldı.
“Çok Kanallı Yayıncılık” sisteminin içerik yönetim sistemi hakkında yeni gelişmelerin anlatıldığı toplantının ev sahipliğini Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Erzincan Bölge Müdürlüğü yaparken, toplantıya Bölge Müdürü Yahya Tekin, Medya Derneği temsilcilerinden Daily Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Osman Bahattin Dirlik, Köşe Yazarı ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Merve Şebnem Oruç ile Multimedya ve SEO Müdürü Rahmi Osman Kaçmaz ile Erzincan’daki Ulusal ve Yerel Medya kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Ana Akım Medya ile Yerel Medya temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda medya teknolojileri alanında ortaya çıkan gelişmeler ve Çok Kanallı Yayıncılık Sistemiyle Yerel Medya’nın karşılaştığı sorunlar paylaşıldı. .
Çok Kanallı Yayıncılık Sistem hakkında geleneksel medyanın gittikçe dijitalleşen dünyaya adapte olmasını hedefleyen bir çalışma şekli olduğuna dikkat çekilerek, basın kuruluşlarının, dijital ve basılı mecralarının tek çatı altında toplanarak, hem iş gücünden hem de gereksiz ekip bölünmelerinden doğan iletişim sorunlarının girilebileceğine vurgu yapıldı.
Toplantıda söz alan Daily Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Osman Bahattin Dirlik toplantıların içeriği hakkında bilgi verdi. Dirlik konuşmasında; “Burası 8. İl toplantımız. Diğer toplantılarımız oldukça verimli oldu. Bu toplantıların amacı şöyle; Yeni ve dijital medyaya geçişte zorlanmalar yaşıyoruz. Gelinen noktada yerel basının ne gibi zorluklarla karşı karşıya olduğu hep beraber seyrediyoruz. Medya zaman ilerledikçe kendi krizleriyle karşılaşıyor. Krizlerde gittikçe büyüyor. Tedbir alabilirsek krizlerin önlenebilir olduğunu göreceğiz. Basılı medyanın giderek etkisini kaybettiğini görüyoruz. İnsanlar ellerindeki dijital teknolojiler aracılığıyla artık gazete alıp okumuyorlar. Bunun çeşitli sebepleri var ama en son pandemi buna tuz biber oldu. İnsanlar artık elleriyle dışarıdan aldıkları şeye temas etmek istemiyorlar. Gazete satışları bu nedenle 4’te 3 oranında düştü. Böyle olunca da Reklam sektörü de kendine göre bir pozisyon almak zorunda kaldı. Reklamlar düştü. Bu da farklı şeyleri tetikledi. İşten çıkarmalar yaşandı. Şu anda işten çıkarmalar kalktı ama üzücü şeyler yaşandı. Pandemiyi öngörmüyorduk ama gelen tehlikeyi de görüyorduk. Bir de yurtdışında bize karşı bir basın da vardı. Bunların karşısında durabilecek bir basın gerekiyordu. Bizi aslında tetikleyen buydu. Yayın hedeflerimizi değiştirerek giderek etkinliğimizi arttırmaya başladık. Yine Web dünyasının koyduğu kurallara uymak gerekiyordu. Artık insanlar Türkiye yazdığında ilk sırada bizim yazılarımızı görebiliyorsa bu geldiğimiz durumu gösteriyor. Bu süreçte ilk zorlandığımız konu bize uygun personeller bulabilmekti. Çünkü dijital gazetecilikte biz mecburen hızlıyız. Hızlı olmak zorundayız. Kriterlere uygun gazetecileri bulmak oldukça zordu. Bir kadro oluşturduk. Ama bu kadro ikiye bölündü. Birincisi haberleri anında yazmak ve yayınlamak zorunda olan dijital kadro, ikincisi ise haberi daha sonra yayınlayacak olan kadro. Bu nedenle biz de bazı kararlar aldık. Dijital habercilikte haberler Web’de işlendikten sonra onları tekrar düzenleyerek işleyebilecek. Böylece bir birleşme sağlanmış oldu. Çok Kanallı Yayıncılık sistemini de bu noktada benimsemiş olduk. Çok Kanallı Yayıncılıkta biz şunu yaptık. Çok hızlı olduğu için hızlı bir şekilde bu aksiyona giriştik. Önce bir araştırma safhasına girdik. Haberlerin ayrı ayrı ve uğraştırıcı kısımlarının olduğunu gördük. Biz de bunları düşünerek namlunun bir girişi olsun birden çok çıkışı olsun dedik. Çapraz kontrol mekanizması ile haberin yazım serüveni kontrol edilebiliyor. O esnada haberin yazısı, ses dosyası varsa görüntüsü aynı anda eklenebiliyor. Bu sayede zamandan ciddi bir şekilde tasarruf etmiş oluyoruz ve birden çok haber elde etme imkânımız olmuş oluyor. İnsan çalıştırmanın esası heves kırmamaktır. Bu nedenle bu tempoda insan çalıştırırken onları yaptıkları işten dolayı onları ödüllendiriyoruz. Stres endişesi yerini arkadaşlık ilişkisine bırakıyor. Bunu oturtmakta çok önemli özellikle çok yayıncılık durumlarında. Tabii ki Google bazı kurallar koyuyor. Bu kurallara uymak zorundayız. Çünkü teknik bize bunu söylüyor.” dedi.
Toplantıda söz alan Köşe Yazarı ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Merve Şebnem Oruç ise dijital teknolojiler hakkında bilgi verdi. Oruç konuşmasında gelişen dijital teknolojilerin toplum üzerinde önemli etkiler bıraktığını belirtti. Geleceğin tahmin edilebileceği bir fütürist (gelecekçilik) anlayışın geliştiğini vurguladı. Perl dili denilen bir programlama dilinin olduğunu ve bu dili kullananların, insanların ne düşündüğünü, ne yöne gittiğini az çok tahmin edilebileceğini belirtti. İnsanların düşüncelerini kısa bir biçimde anlattığı ortamlardan gelecekte olabilecek gelişmeler hakkında az çok çıkarımlarda bulunulabileceğini söyledi. Teknolojinin bu imkanı bizlere sunduğunu ve teknolojinin insanlara bir çok kolaylıklar sağladığını belirtti. İnternet gazeteciliğinin geliştiğini belirten Oruç gazeteci kimliğinin de insanlar tarafından daha çok tanınabilir hale geldiğini anlattı.
Ardından konuşan Daily Sabah Multimedya ve SEO Müdürü Rahmi Osman Kaçmaz “Çok Kanallı Yayıncılık” içerik yönetim sistemi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
ÇOK KANALLI YAYINCILIK
Geleneksel medyanın gittikçe dijitalleşen dünyaya adapte olmasını hedefleyen bir çalışma şeklidir. Günümüzde basılı medya kuruluşlarında her ne kadar dijital yayınlar olsa dahi, dijital ve basılı mecralar çoğunlukla ayrı ekipler tarafından yönetilmektedir. Çok kanallı yayıncılığın temel hedefi, dijital ve basılı mecraları tek çatı altında toplayarak, iş gücünden tasarruf ederek, gereksiz ekip bölünmelerinden doğan iletişim sorunlarının önüne geçmektir. Zaman ile yarışılan dijital yayıncılığa hassasiyetle yoğunlaşan bu sistem, basılı mecrayı bu sistemin bir parçası haline getirerek, ikisi arasında organik bir bağ kurmayı planlar. Çok kanallı yayıncılık anlayışıyla çalışan kurumlarda, zamanla yarış her şeyden önemli olduğu için, girilen içerikler önce dijital ortamda yayınlanır. Sonrasında, kurulacak kapsamlı bir içerik yönetimi sistemi ve efektif bir iş akış planı ile bu içerikler minimal iş gücü ile basılı mecraya hazır hale getirilir. Dijital yayıncılığın yenilikçi ve girişken ruhunu, geleneksel alışkanlıkların sürdüğü basılı medyaya enjekte ederek, gün geçtikçe ilginin azaldığı basılı mecrayı bu zamanlarda güncel kılmayı hedefler.
GELENEKSEL YAYINCILIK YÖNTEMLERİNE KIYASLA AVANTAJLARI
Yayın kuruluşundaki basılı ve dijital ekip ayrımına son vererek, içerik üretim ekibini tek çatı altında toplarlar. Sinerji içerisindeki tek ekip ile iş akışı kolaylaşır, iş gücü çok daha verimli hale gelir ve yayıncı kuruluş, mevcut kadrodan maksimum fayda sağlar. Elindeki kıdemli içerik üreticilerini, dijital veya basılı ayırt etmeksizin kullanabilen yayın kuruluşu, iki mecrada da pozitif yükseliş gözlemler. Dijital mecrada yayınlanan bir içeriğin, basılı ortam için hazırlanması sürecindeki iş yükü minimuma iner. Basılı mecranın iş akışının dijital ortama taşınması suretiyle hem kâğıt israfı önlenir, hem de arşivleme konusunda büyük kolaylık sağlanır. Dijital çalışma ortamının sağladığı uzaktan çalışabilme imkânı sayesinde, yayıncı kuruluşun ofislerinin bulunduğu şehirlerle kısıtlı kalmak yerine, dünyanın her yerinden iş gücü istihdamı tesis edilebilir.