Erzincan’da neler oldu? diye soracak olursak belki bir iki bir şey söyleyen olur. Ancak Erzincan’da bir Ayakkabı boyacısına bu soruyu sorarsak alacağımız cevap birçok hikâye, anı ve hatıra olarak karşımıza çıkar. Erzincan dört yolda 50 yıldan fazla süredir ayakkabı boyacılığı yapan kişiler adeta zamanın tanıkları oldular. Sayıları giderek azalan ve Dörtyol’la özdeşleşen boyacılar şehrin simgeleri halindeler. Çiğdem Turan’ın özel haberi.
Erzincan dört yolda 50 yıldan fazla süredir ayakkabı boyacılığı yapan kişiler adeta zamanın tanıkları oldular. Sayıları giderek azalan ve dört yolla özdeşleşen boyacılar şehrin simgeleri haline gelerek zamanın tanığı oldular.
Sayıları 7-8 kişiden oluşan ve çoğu vefat eden yaşlılıktan dolayı yatalak olan ayakkabı boyacılarının sayısı 2-3 kişiye kadar düştü. Bunlardan biri olan Necmettin Pehlivan Erzincan’da 60 senedir Ayakkabı boyacılığı yapıyor.
Hayatında Buğday meydanında hamallık, Erzincan yaylalarında çobanlık gibi işleri de yaptığını belirten Necmettin Pehlivan bir yerde gelirinin olmadığını ve el emeğiyle hayatını geçindirdiğini belirtiyor.
Belediyenin 15 senedir Ayakkabı boyacıları için açtığı yerde çalışan Necmettin Pehlivan yaptığı işin gelirinin pek olmadığını belirtiyor. Yılların boya ustasının yetkililerden istekleri de var.
“Müşteri gelse beş on kuruş alırız ama gelmezse yerimizde sadece oturuyoruz. İki senedir hiç iş yok. Ayakkabı boyama ücretimiz 5 liraydı şu anda 10 liradan boyuyoruz. Bir boyamanın masrafı çok. Yani boyaması var. Badem yağıyla yağlanması var. Cilalanması var. El emeği var. Fırçası var. Bunların hepsi bu 10 TL’nin içinde. Bizim kullandığımız boyalar Türkiye’nin en iyi boyaları. Ucuz boyalarda var 10 liraya ama biz kaliteli boyayı 20 – 25 liraya alıyoruz. Aylık gelirimiz ise olsa olsa 1000 – 1500 arasında değişiyor. Ben emekliyim. Emekliliğimi de kendim ödedim. Ayakkabı boyacılığı yaparak kendim ödedim. Kimsenin bize 3000 bin lira 4000 bin lira aylık para verdiği yok.” Yetkililerden bir isteğiniz var mı? diye sorduğumuzda ise Necmettin Pehlivan “Yetkililere söylesen ne olacak? Hepsi de arada sırada seçim olduğu zaman gelip bakıyorlar. Görüyorlar. Tamam, biz bu işi yapacağız diyorlar. Gittikten sonra seçimde bitti seninle de işimiz bitti. Yetkililerden şunu istiyorum. Biraz buraların geniş olması lazım. Kışın üşüyoruz, yazında yanıyor. Bu camları hep reklam için yapıyorlar. Bu camlar olmasın. Ahşap olsun. Biraz sıcak olsun.”