8°
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle Erzincan Garnizon Şehitliğinde bir anma programı düzenlendi.
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle Erzincan Garnizon Şehitliğinde bir anma programı düzenlendi. Düzenlenen programa Erzincan Valisi Doç. Dr. Hamza Aydoğdu, Erzincan Milletvekilleri Süleyman Karaman ve Mustafa Sarıgül, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, 3. Ordu Garnizon Komutan Vekili Tuğgeneral İsmail Yayan, Erzincan Şehit Ailelerini Koruma Derneği Başkanı Abdulkadir Zengin ve İl Protokolü katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda saygı atışı yapıldı. İlk olarak günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Erzincan Şehit Ailelerini Koruma Derneği Başkanı Abdulkadir Zengin, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Tarih boyunca sürdüre geldiğimiz vatan müdafaası ve muhafazası için ölümü bir muştu olarak bilmek ve zamanı geldiğinde ölüme sarılmak idraki ancak şehitlik gibi bir makam ile mümkün olurdu. Hakkıyla yurt, haddiyle vatan edindiğimiz bu topraklarda sadece son yüzyılda verdiğimiz şehit sayısı dünyadaki birçok ülkenin toplam nüfusundan çok daha fazladır. Bu bedel bizi kaygıya sürükleyen bir evham değil bilakis bizde olanın değerini her geçen gün artıran bir referanstır. Biz öyle inanıyoruz ki; bu topraklarda doğmak bir şans olduğu gibi bu topraklar için şehit olmak da bir şereftir.
Şehitlik; bir vatanda ve bir bayrak altında yaşamanın değil, bu değerler uğrunda ölmeyi göze almanın adıdır. Şehitlik; “ben değil ama benden sonrakiler yaşasın” diye düşünebilmenin bakiyesidir. Şehitlik; dalgalanan bayrakta da sarsılan toprakta da ebediyen yaşayabilmenin bedelidir. Şehitlik makamı, bir taraftan bizi keskin bir bilinçle ahirete hazırlarken, bir yandan da bize bu toprakları yurt edinme hakkını bahşetmiştir.
Şehitlerimiz bu toprakların vatan olarak bilinip müdafaa edilmesinde en büyük payenin sahipleridir. Onlar, bir insanın hem bu dünyada hem de ahiret yurdunda erişebileceği en yüksek makamın da sahipleridir. Allah şereflerini artırsın, makamlarını yüceltsin. Gazinin alın teriyle, şehidin kanıyla sulanmamış tek bir karış toprağı bulunmayan bu vatanda şehitlik ve gazilik kapıları hiçbir zaman kapanmamış, her daim açık kalmıştır. Dün Çanakkale ve kurtuluş savaşlarında bugün kahpe örgütlerin hain pusularında bu topraklar şehit kanıyla sulanmaya devam etmiştir. Tarihin bizden istediği bu bedel, ne zaman ve ne kadar gerekirse ödenmeye de devam edecektir.
Bu vesile ile Anadolu’nun her bir köşesinde sayısız Koçyiğitler yetiştiren Şehit annelerimizin ve babalarımızın ellerinden öpüyorum. Sizler Helal lokmanızı, ak sütünüzü, göz nurunuzu ciğer parenizi feda ettiniz. Hakkınızı helal ediniz. Aziz şehitlerimizin ve ahirete irtihal etmiş tüm gazilerimizin ruhuna el-fatiha.”
Ardından Şehitlik Defterini yazıp imzalayan Vali Hamza Aydoğdu, yazdığı mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Aziz Şehitlerimiz, Vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milletimizin birliği ve beraberliği uğruna, göğsünü siper eden siz Aziz Şehitlerimize en derin minnet, şükran ve tazim hislerimizi arz etmek için bir kez daha huzurunuza geldik.
Bugün, Türk tarihine altın harflerle yazılan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin, 109. Yıl dönümünü kutlamanın büyük sevincini ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden siz Aziz şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmek için onur ve gururla huzurunuzdayız.
Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda, milletimizin neleri başarabileceğinin en güzel örneğidir. Çanakkale Zaferi, tarih boyunca hürriyet ve istiklalini her şeyin üstünde tutan, gerektiğinde bu uğurda seve seve canını veren fakat hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş aziz milletimizin kahramanlık destanıdır.
Bu büyük destan, ateşten günler yaşadığımız milli mücadele yılları için hem moral hem ışık hem de yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önsözü olmuştur. Milletimizin birliğinin ve bütünlüğünün en manidar simgelerinden biri olan Çanakkale Zaferi bir azmin ve inancın zaferidir.
Bin yıldır üzerinde yaşadığımız bu cennet toprakları bizlere vatan yapmak için atalarımızın gösterdiği olağanüstü mücadeleler, vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine yazdığı şiirde de vurguladığı gibi, tarihe sığmayacak kadar büyüktür.
Bu bilinçle, bizlere düşen en önemli görev, her karış toprağı aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu kutsal vatan topraklarını ilelebet birlikte, birbirimizi ötekileştirmeden korumaktır. Atalarımızın birlik ve beraberlik içinde verdiği büyük mücadeleyi millet olarak en iyi şekilde idrak etmek, gelecek nesillere bu bilinci aktarmak ve cennet vatanımızı bizden sonraki nesillere daha güvenli, daha huzurlu bir şekilde bırakmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’ni en içten duygularla kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu mukaddes topraklar uğruna eşsiz bir mücadele örneği sergileyen, hiç çekinmeden canını ortaya koyan tüm şehitlerimizi, başta Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum”
Emanetiniz, emanetimizdir. Ruhunuz Şad olsun. Mekânınız Cennet olsun.”
Program Kur-an’ı kerim tilavetleri ve dualarla birlikte Şehit mezarlarına çiçek bırakıldı.
