SON DAKİKA
hava
Google News

DİJİTAL DÜNYA ÇALIŞTAYI

Son Güncelleme :

06 Mart 2021 - 15:43

/ 999 views kez okundu.
reklam
DİJİTAL DÜNYA ÇALIŞTAYI
reklam

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının destekleriyle Anadolu Yayıncılar Derneğince Dijital Dünya Çalıştayı düzenlendi. Üç oturum halinde gerçekleşen çalıştayda “Yeni İletişim Teknolojileri-Yerel ve Ulusal Medyanın Ülke Tanıtımına Katkısı” ,  “Yeni Tür Yayıncılık ve Türkiye’nin Tanıtımı” ve “Global Bilgi Ağları-Veri Güvenliği ve İletişim” konuları ele alındı. Çalıştaya ERT Şah Medya adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Birol Dağ’da katıldı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının destekleriyle Anadolu Yayıncılar Derneğince Dijital Dünya Çalıştayı düzenlendi. Üç oturum halinde gerçekleşen çalıştayda “Yeni İletişim Teknolojileri-Yerel ve Ulusal Medyanın Ülke Tanıtımına Katkısı” ,  “Yeni Tür Yayıncılık ve Türkiye’nin Tanıtımı” ve “Global Bilgi Ağları-Veri Güvenliği ve İletişim” konuları ele alındı. Çalıştaya ERT Şah Medya adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Birol Dağ’da katıldı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Dr. Çağatay Özdemir’in moderatörlüğünü yaptığı “Yeni İletişim Teknolojileri-Yerel ve Ulusal Medyanın Ülke Tanıtımına Katkısı” başlıklı ilk oturumda, Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, Star TV Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik, Habertürk TV Ana Haber Spikeri Veyis Ateş, Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Varol ile Kontv Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy yerel ve ulusal medyanın ülke tanıtımına katkısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlenen çalıştay, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasının başında, önceki gün Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere kalkan helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu şehit olan askerlere Cenab-ı Allah’tan rahmet dileyen Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımcılara selamlarını ve çalıştayın başarılı geçmesi yönündeki temennilerini iletti.

Dijitalleşmenin inkar edilemez bir gerçek haline geldiğini vurgulayan Altun, habercilikten yayıncılığa, iş dünyasından özel hayata kadar her alanda hızlı ve geri dönüşsüz bir değişim yaşandığına işaret etti.

Fahrettin Altun, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusuyla bu dönüşümü çok güçlü şekilde hissettiğini belirterek, “Gençlerimiz her gün en az 3 saatini bilgisayarları veya mobil cihazları marifetiyle internette geçiriyor. Koronavirüs salgını nedeniyle gençlerimiz, çocuklarımız geçtiğimiz yıl derslerini internet ortamında takip etti. Hala da eğitim hatırı sayılır oranda internet ortamında sürdürülüyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin bu aşamaya gelmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde iletişim altyapısına yapılan yatırımların önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Altun, “Nitekim ülkemizde faaliyet gösteren şirketlerin küresel devlerden gördüğü ilgiye hep birlikte şahit oluyoruz.” dedi.

Altun, sosyal medya ve haber sitelerinin gazeteleri, dijital yayıncıların televizyonu, müzik servislerinin radyoyu olumsuz etkilediğini ifade etti.

Ayrıca yaklaşık bir yıldır devam eden koronavirüs salgınının özellikle reklam gelirlerini düşürerek, geleneksel medyanın sorunlarını derinleştirdiğine işaret eden Altun, “Bu durum, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde görülüyor. Nitekim irili ufaklı birçok kuruluş, uzun yıllardan sonra küresel salgın koşulları nedeniyle faaliyetlerine son vermek durumunda kaldı. New York Times, Guardian gibi dev medya şirketleri birçok çalışanının işine son verdi. Benzer süreçler Avrupa’da da yaşanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Dijitalleşme sürecinin medya alanındaki bir başka yan etkisinin de haberciliğin tıklanma sayılarına ve okunma sürelerine indirgenmesi, böylece sansasyonel içeriklerin kamu yararının önüne geçmesi olduğunu belirten Altun, “Sansasyonun, kamu yararının önüne geçmesi ise medyanın demokratik rejimlerde oynadığı kritik rolü zayıflatan bir unsura dönüşmüş durumda. Medyada bugün 5N1K kuralını hatırlayan var mı? Hız, tıklanma, sansasyon, tiraj, reyting… Bunların merkeze alındığı, gerçek haberin, kamu yararının ikinci planda tutulduğu bir medya eko-sisteminden bahsediyoruz. Biz bugün Türkiye’de, İletişim Başkanlığı olarak bu sorunu çözmek için elimizden gelen çabayı gösteriyor, bu noktada medya sektörümüzle iş birliğimizi sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Altun, internet üzerinden yapılan gazetecilik faaliyetlerine değinerek, şunları kaydetti:

“Dünyada ve Türkiye’de bilgi hızla fiziksel ortamdan dijital ortama taşınırken bu faaliyetleri düzenleyen kuralların kapsamlı şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İnternet artık ana akım medyanın bir parçası haline gelirken bu gerçeğe gözümüzü kapatamayız. Dolayısıyla mevzuatımızın ve çalışma yöntemlerimizin zamanın koşullarına uygun hale getirilmesi önemli bir gerekliliktir.

Elbette burada hassas bir denge gözetmek durumundayız. Kendi imkânlarıyla basit bir internet sitesi kuran, buradan bir tür yayıncılık yapan kişiler ile profesyonel gazetecileri birbirinden ayırmak elzemdir. Bu ayrım, öncelikle, gazetecilik mesleğinin evrensel standartlarını muhafaza etmek ve gazetecileri korumak için gereklidir. Diğer yandan, sadece belirli bir mecra üzerinden çalıştıkları için gazetecilik yapanların mağdur edilmesi de kabul edilemez. Hep birlikte internet gazeteciliğinin mesleki standartlarını ortaya koymalı, bu alanı rasyonel ve şeffaf bir şekilde düzenlemeliyiz. Bu adımların atılması, karşı karşıya olduğumuz bazı tehditlerin bertaraf edilmesine de katkı sağlayacaktır.”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bugün karşı karşıya olunan en büyük tehditlerden birinin de dijital faşizm olduğunu ifade etti.

Dünyanın belirli bir bölgesinde kümelenmiş bir avuç şirketin “hakikatin tekelini” ellerinde tuttuğunu iddia ettiğini dile getiren Altun, “Bu iddia milletin seçilmiş temsilcilerine sorgusuz sualsiz sansür uygulamaya kadar varan bir cüretkarlıkla birleşmiş durumda. Bu tür anti-demokratik uygulamaların meşrulaştırılması için ellerinden gelen gayreti ortaya koyuyor, her tür manipülasyonu yapıyorlar. Böylece bir grup özel şirket, kamunun bilgiye erişimi noktasında hem avukat hem savcı hem hakim görevini üstleniyor. Bu gidişatın ne kadar sorunlu olduğu açıktır.” dedi.

Dijital faşizmin bir başka unsurunun da ifade özgürlüğü ve tolerans gibi kavramların dejenere ve politize edilmesi olduğunu belirten Altun, “Açık ve net bir biçimde vurgulamak istiyorum. Ortada apaçık bir çifte standart var. Bakınız, küresel şirketler ne yapıyor? Bir yandan siyasetçileri ‘şiddeti teşvik ettiği’ gerekçesiyle susturuyorlar. Öte yandan aynı küresel şirketler, terör propagandasına ortak olmaya, bunu da bile isteye yapmaya devam ediyorlar. Nitekim ABD ve AB’nin terör listesindeki PKK’nın veya 15 Temmuz’da 251 masum insanı katleden FETÖ’nün elebaşıları, sosyal medya platformlarında serbestçe propaganda yapmaya devam ediyorlar. Buna ilaveten ülkemiz terör örgütleriyle bağlantılı hesapların kapatılmasını istediğinde otoriterlikle ve ifade özgürlüğüne saygı göstermemekle itham ediliyor.” yorumunu yaptı.

“Dünyada kimi devletlerin ve birer küresel güç haline gelen bazı özel şirketlerin terör örgütlerine karşı iki yüzlü yaklaşımı, günümüz demokratik nizamının karşılaştığı en büyük tehditlerden biridir.” diyen Altun, “Masum insanları kalleşçe öldüren katil örgütlere gösterilen bu ‘engin hoşgörü’ ne yazık ki modern zamanların en can acıtan sorunlarından biridir. Zira terör örgütleri, sadece hedef aldıkları kesim için değil, tüm dünya için tehdittir.” ifadelerini kullandı.

On yıllardır Türkiye’ye karşı alçakça saldırılar içerisinde olan terör örgütü PKK’nın on binlerce canı gözünü kırpmadan öldürdüğünü anlatan Altun, “Bu katiller sürüsü sadece Türkiye’de değil, Suriye başta olmak üzere birçok ülkede terör saldırıları düzenledi, masum insanların kanına girdi, sevdiklerimizi bizden aldı. Bu gerçeğe rağmen, eli kanlı terör örgütüne sempati beslemek, destek sağlamak açık bir şekilde suç ortaklığıdır. Aynı şekilde FETÖ’yü ve başındaki terörist ele başını himaye edenler de büyük bir suça ortaklık yaptıklarının farkına varmalıdır.” diye konuştu.

“Türkiye’ye yapılan haksızlık, tarihe kritik bir not olarak düşecek”

Çalıştayın açılışında Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ) Başkanı Ebubekir Şahin birer konuşma yaptı.

Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, panelde yaptığı konuşmada, yeni medya konusunda üzerinde ittifak edilmesi gereken konunun, “birtakım problemlerin kendi içinde konuşulup halledilmesi, her şeyin aşikar edilmemesi, siyasi münazaralar ve ideolojik birtakım değerlendirmelerle var olan itibarsızlaştırmanın, her şeyi kötüye yormanın anlamlı olmadığını ve dışa karşı Türkiye’yi kötü göstermeye çalışmanın kimseye faydası olmayacağını” kavramak olduğunu söyledi.

Star TV Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik, Türkiye’de ve dünyada internet ile sosyal medya kullanım oranlarının büyüklüğüne ve orada geçirilen vakitlerin uzunluğuna değinerek, sosyal medyanın etkisi üzerinde durdu.

Habertürk TV Ana Haber Spikeri Veyis Ateş, Türkiye’nin yurt dışındaki algısının ve yaptığı güzel işlerin çeşitli lobiler tarafından gölgelenmeye çalışıldığını anlatarak, bu konuda ulusal medyaya önemli bir görev düştüğünü vurguladı.

Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Varol, yerel medyanın sorunlarına değinerek, sorunlar çözüldüğü takdirde yerel medyanın etkinliğinin artacağını ve ülkenin tanıtımına daha çok katkı sağlayacağını belirtti.

Kontv Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy, yerel ve ulusal medyanın ülke tanıtımına katkısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İkinci oturumda “Yeni İletişim Teknolojileri ve Türkiye’nin Tanıtımı” ele alındı.

Çalıştayın, “Yeni İletişim Teknolojileri-Yeni Tür Yayıncılık ve Türkiye’nin Tanıtımı” başlıklı ikinci oturumu, RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

Oturumda, Netflix Kamu Politikaları Direktörü Pelin Mavili, Exxen Genel Müdürü Ümmü Burhan Arda, beIN Media Group Genel Müdür Yardımcısı Onur Günel, BluTV Genel Müdürü Aydın Doğan Yalçındağ ve Türk Telekom TV/OTT İçerik ve Platform Yönetim Direktörü Muhammed Z. Varol, yeni tür yayıncılığın Türkiye’nin uluslararası tanıtımına katkısı ele alındı.

“Global Bilgi Ağları-Veri Güvenliği ve İletişim” başlıklı üçüncü oturumun moderatörlüğünü ise Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir üstlendi.

YAAY İletişim İş Geliştirme ve Yeni Girişimcilik Direktörü Muhammed Özhan, BİP AŞ Genel Müdürü Burak Akıncı, Dedi İletişim, BTİDER Başkanı Ömer Faruk Sorgun ve BTK Başkan Yardımcısı Dr. Gazali Çiçek, oturumda veri güvenliği ve iletişim üzerine konuştu..

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.