Eğitim Sen Erzincan Şubesi 26 Mayıs 2024 Pazar günü Filistin’in Gazze Şeridi Refah’ta yerlerinden edinmiş Filistin halkının bulunduğu çadır kamplara saldırarak onlarca insanın yaşamını yitirdiği vahşet ve İsrail terörünü kınadı. Cumhuriyet Meydanında düzenlenen basın açıklamasında Eğitim Sen Erzincan Şube Başkanı Hüseyin Taner bu acı olay ile birlikte uluslararası hukukun ihlal edildiğine dair endişelerin arttığını belirtti.
Eğitim Sen Erzincan Şubesi 26 Mayıs 2024 Pazar günü Filistin’in Gazze Şeridi Refah’ta yerlerinden edinmiş Filistin halkının bulunduğu çadır kamplara saldırarak onlarca insanın yaşamını yitirdiği vahşet ve İsrail terörünü kınadı. Cumhuriyet Meydanında düzenlenen basın açıklamasında Eğitim Sen Erzincan Şube Başkanı Hüseyin Taner bu acı olay ile birlikte uluslararası hukukun ihlal edildiğine dair endişelerin arttığını belirtti. Başkan Taner konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “26 Mayıs sabahı İsrail Ordusu’nun BM gözetimindeki Refah Kampı’nda yerlerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı bir yerleşkeye düzenlediği saldırı sonucu onlarca insan yaşamını yitirmiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştır. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu saldırının, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail Ordusu’nun Refah Bölgesi’ndeki operasyonlarını durdurma kararından kısa bir süre sonra gerçekleşmesi dikkat çekicidir. İsrail’in bu saldırılarla uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair endişeler artmaktadır.
7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlenen saldırılarda büyük çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 36 bini aşkın sivil hayatını kaybetmiş, 82 bine yakın insan yaralanmıştır. Bu durum, bölgede yaşanan insani kriz ve trajedinin boyutlarımı göstermektedir. Saldırılar nedeniyle morgların ve hastanelerin yetersiz kalması, krizin derinliğini ortaya koymaktadır.
Savaşın ve çatışmaların kazananları genellikle savaş tüccarları ve çatışmaları kendi çıkarları için kullanan rejimlerdir. Bu bağlamda, uluslararası toplumun barışı sağlamak için harekete geçmesi gerekmektedir.
Yeni katliamların yaşanmaması ve sivillerin korunması için uluslararası hukukun uygulanması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması gerekmektedir. İsrail hükümetinin saldırıları durdurması, ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engellenmemesi gerektiği çağrısında bulunuyoruz.
Sorunların barış ve diyalog yoluyla çözümü esas alınmalıdır. Filistin halkının güvenlik ve refah içinde yaşamasının tek yolu kalıcı ve adil bir barıştan geçmektedir.
İsrail halkının önemli bir kısmı da savaşa ve çatışmalara karşı çıkmakta, barış içinde bir arada yaşamayı savunmaktadır. Halkların kardeşliği, barış ve adaletin temelini oluşturur. Halklar ve hükümetler arasında çoğu zaman farklı düşünceler olabilir ve bu nedenle halkların barış isteği dikkate alınmalıdır.
Filistin halkı, dünyadan ve Türkiye’den somut adımlar beklemektedir. Bu nedenle; Filistin halkına yönelik abluka kaldırılmalı, İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmeli ve yapılan siyasi, askeri ve ekonomik anlaşmalar gözden geçirilmelidir. Filistin halkının bağımsızlık mücadelesine ekonomik ve sosyal destek sağlanmalıdır. Filistinlilerin hak eşitliğini tanımayan hiçbir çözüm kabul edilmemelidir.
KESK olarak, Filistin halkı ve emekçileriyle olduğu gibi, İsrail halkı ve emekçileriyle de dayanışma içinde olmaya, savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. Halkların kardeşliği ve barış için mücadeleyi ve dayanışmayı yükseltmeye kararlıyız.”