7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Filistin halkı üzerindeki İsrail Devletinin zulmü durmak bilmeyen bir kin, düşmanlık ve soykırımla devam ederken vahşetin bugüne kadar ulaştığı korkunç sonuçlar insanlığa izi silinmeyen yaralar bıraktı. En son İsrail Siyonist Devletinin 4 gün önce güvenli bölge olarak ilan edilen Refah bölgesinde Filistinlileri yakarak katletti. Bu katliama, soykırıma ve vahşete dur diyerek seslerini ilk günden bugüne birleştiren Erzincanlı doktor ve tıp öğrencileri saldırıyı kınadı.
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Filistin halkı üzerindeki İsrail Devletinin zulmü durmak bilmeyen bir kin, düşmanlık ve soykırımla devam ederken vahşetin bugüne kadar ulaştığı korkunç sonuçlar insanlığa izi silinmeyen yaralar bıraktı. En son İsrail Siyonist Devletinin 4 gün önce güvenli bölge olarak ilan edilen Refah bölgesinde Filistinlileri yakarak katletti. Bu katliama, soykırıma ve vahşete dur diyerek seslerini ilk günden bugüne birleştiren Erzincanlı doktor ve tıp öğrencileri saldırıyı kınadı. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktor ve hemşireleri, Sağlık Hizmetleri Personelleri adına bir konuşma yapan Tıp Fakültesi 4. Sınıf öğrencisi Yunus Sağlamer şu ifadelere yer verdi; “Bugün sadece, 8 aydır devam eden ve günden güne artan zulmü, soykırımı kınamak için toplanmadık. 8 aydır her gün kınadığımız Siyonist devlet, dün gece “2371 BLOK” adını verdiği ve 4 gün önce güvenli bölge olarak nitelediği Refah bölgesine sığınan Filistinli sivilleri yakarak katletti. Artık kınama zamanı geçti; üniversitelerde, kampüslerde, dersliklerde, meydanlarda ve ulaşabildiğimiz her yerde kınamanın ötesine geçip, harekete geçmenin zamanıdır.
Haksızlığın karşısında susmaktan korkan meslektaşlarım! Elbet bugünler de tarih olacak, bugünler de gelecekte anılacak. Bugünlere dönüp baktığında elinden geleni yapanların gönlü ferah olacak. Diğerlerinin ise ömrü vicdan hapishanelerinde geçecek.
Biliyoruz ki, artık dünyanın dört bir yanı Filistin’dir. Titreyen her yürek, haykıran her dil Filistin için eylemdedir. Bizler bu zulüm karsısında durmayı sadece yüreklerde ve dillerde değil, hayatımızın her alanında, şu an içerisinde bulunduğumuz hastanemizde, yarın içerisinde bulunacağımız iş yerimizde ve yetiştireceğimiz nesillerde yaşatmak zorundayız. O zaman, bugünü bir milat bilip, her birimiz bulunduğumuz konumda elimizden geleni yaparak bu zulmün karşısında durmalıyız. Bu uğurda durmadan, yorulmadan, inancımızı kaybetmeden ve dünyevi kaygılar gütmeden çabalamalıyız.
Bir insan olarak verdiğimiz bu sözü yerine getirebilmek adına, atacağımız ilk adımımız, dünyayı sermayesiyle yönetebileceklerini düşünen bir avuç Siyonist’e ders vermek olsun! Özellikle, üniversitemiz ve hastanemiz içerisinde bulunan, kantinlerde boykot ürünlerinin satılmasına engel olalım. Aynı zamanda biz doktorlar olarak da reçete ettiğimiz ilaçlar konusunda Siyonist rejime destek veren firmalara karşı boykot mücadelemizi sürdürmeliyiz.
Bizler sözümüzü verdik, ne bir başımızayız ne de yalnızız. Bütün dünya ve bütün insanlık zulme karşı bir arada. Eylemden ne olur demeksizin, her gün ve her saat Filistin için dertlenen insanlık, devletleri harekete mutlaka geçirecektir. Bunun örneği geçtiğimiz hafta, 3 Avrupa ülkesi olan İrlanda, İspanya ve Norveç’in Filistin’i özgür bir devlet olarak tanımasıydı. Bundan sonra ne olacak biliyor musunuz? Biz inanıyoruz ki, bu eylemlerimiz çığ gibi bütün dünyayı saracak ve bütün devletler Filistin’i özgür bir devlet olarak tanıyacak.
Ancak, bu bir son değil! Aksine yeni bir dünyanın başlangıcıdır. Ve biz biliyoruz ki bundan bir sonraki gerçek, şu an zulme uğrayanlar bugünün ve geleceğin galipleridir. İzzetli durusuyla zulme uğrayan halkların umudu olan Filistinli kardeşlerimize selam olsun.”