DOLAR 32,5254 % -0.06
EURO 34,9835 % 0.39
GRAM ALTIN 2.433,58 % 0,43
ÇEYREK A. 3.978,91 % 0,43
BITCOIN 63.911,61 -3.965
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 24°
Google News

KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR

Son Güncelleme :

31 Aralık 2020 - 14:40

/ 518 views kez okundu.
reklam
KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR
reklam

Erzincan Kadın Platformu tarafından Kadına Yönelik Şiddet konusunda Basın Açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada İstanbul Sözleşmesine dikkat çekilerek kadına şiddetin sonlandırılması için tüm çevrelere çağrıda bulunuldu.

Erzincan Kadın Platformu tarafından Kadına Yönelik Şiddet konusunda Basın Açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada İstanbul Sözleşmesine dikkat çekilerek kadına şiddetin sonlandırılması için tüm çevrelere çağrıda bulunuldu. Platform adına konuşan Arzu Kepez kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki girişimlerin sonuçsuz kaldığını ve bu konuda daha ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.

Erzincan Kadın Platformu temsilcisi ‘Erkek adalet değil, gerçek adalettir.’ sloganıyla dikkat çektiği konuşmasında şu konulara yer verdi; “İsyanımız büyük. 29 Aralık Çarşamba günü 4 kadın erkekler tarafından öldürüldü ve her gün öldürmeyi sürdürüyorlar. Çünkü kadın cinayetleri suç kapsamına alınmıyor. Çünkü katiller tecavüzcüler ısrarla korunuyor. Çünkü erkek şiddetinin münferit olmadığını biliyoruz. Çünkü kadın cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Erkekler planlanmış ve tasarlanmış, sonrasında delilleri karartılacak bir şekilde biz kadınları öldürüyorlar. Çünkü biliyorlar ki kravat takıp ‘Eski sevgilimdi, beni aldattı, pişmanım’ bahanelerini gerekçe sunduklarında iyi hal indirimi alacaklar.

Yapması gerekeni yapmayan yetkililer kadınlar katledildikten sonra ‘En ağır cezayı alacaklardır.’ diyorlar. Sayın yetkililer! Oysaki sizin göreviniz en ağır cezayı alacaklar, olayın takipçisi olacağız demek değildir. Sizin göreviniz kadın cinayetlerini önlemektir. Musa Orhan’ı serbest bırakarak, Gülistan Doku’yu bulmayarak katillere davetiye çıkartıyorsunuz.

İktidar uygulanması için yıllardır mücadele ettiğimiz İstanbul Sözleşmesinden çıkmayı tartıştıkça kayıp bedenlerimiz bulunamıyor, bizi öldürenler bulunamıyor ya da bize şiddet uygulanmayan bir gün bulunamıyor. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, bugün hayatta olacaklardı.

Kaldırmaya çalıştıkları İstanbul Sözleşmesi diyorki; İlk başta önleyici mekanizmalar geliştirin. Yani bir kadın karakola gelip şiddette maruz kaldığını söylediyse onu şiddet failinin yanına geri göndermeyin. Kaldığı sığınma evinin adresini şiddet failine vermeyin. Yeterli sayıda güvenli sığınma evleri, tecavüz ve kriz merkezleri açın diyor.” ifadelerine yer verildi.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.