DOLAR 32,5406 % 0.16
EURO 34,9595 % -0.06
GRAM ALTIN 2.456,53 % 0,83
ÇEYREK A. 4.016,43 % 0,83
BITCOIN 64.135,32 0.988
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 28°
Google News

KENE KÂBUSU GERİ DÖNÜYOR

Son Güncelleme :

20 Mayıs 2021 - 12:29

/ 651 views kez okundu.
reklam
KENE KÂBUSU GERİ DÖNÜYOR
reklam

Kene kâbusu geri dönüyor. Havaların ısınmasıyla birlikte Erzincan’da vatandaşlar park ve bahçeler ile yeşil alanlarda kötü sürprizlerle karşı karşıya kalıyor. Erzincan’da Kene ısırması nedeniyle bazı vatandaşların Kırım-Kongo kanamalı ateş hastalığına yakalanması nedeniyle uyarı yapılıyor.

Havaların ısınmasıyla birlikte Erzincan’da vatandaşlar park ve bahçeler ile yeşil alanlarda kötü sürprizlerle karşı karşıya kalıyor. Erzincan’da Kene ısırması nedeniyle bazı vatandaşların Kırım-Kongo kanamalı ateş hastalığına yakalanması nedeniyle uyarı yapılıyor.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili Erzincan’da kene ısırması ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Karakeçili yaptığı Kene ısırmasına karşı vatandaşları uyardı.

Dr. Karakeçili açıklamasında; “Keneler Erzincan bölgesinde çok fazla var. Özellikle Kelkit Vadisi civarında. Bizim orayla ilgili çalışmalarımız oldu. Özellikle belirli bir sıcaklık, belirli bir eğim ve belirli bir rakım olması gerekiyor bu keneler için. Tüm kenelerde de virüs bulunmuyor. Yani mikrop taşımayan keneler var. Özellikle şehir merkezlerinde parklarda görmedik. Kenelerde sadece Kırım Kongo’da bulaşma yok. Farklı hastalıklarda bulaşabiliyor. Bu da önemli bir özellik. Onlara yönelikte tedaviler veriyoruz. Ama en gündemde olan, en popüler olan ve bizi yoran bölgemiz için Kırım Kongo Kanamalı Ateşine kadar problem. Peki kenelerden korunmak için ne yapacağız? Bir kere şunu iyi biliyoruz. Keneler uçmaz. Keneler ağaç üzerinden üzerimize düşmez. Keneler yerde. Yerde çalılık bölgelerde, otluk bölgelerde, kırsal bölgelerde. Hastalığı taşıyan kenelerde buralarda var. O zaman ne yapacağız? Keneler bir şekilde kanı algılayıp –sıcakkanlı hayvanlar diyoruz ve canlılar diyoruz. Büyükbaş hayvanlarda yapıştığı zaman kan emdiği zaman uzaktan fark edebiliyoruz.- gelip tırmanarak yapışabiliyor. Yapıştığı zamanda kafasını gömüp kan emiyor ama ağrı hissi olmuyor. Ağrı hissi olmaması ilginç. Çoğu vatandaş çok sonradan fark edebiliyor. Çünkü kene yapıştığı zaman anestezik bir madde salgılıyor. Orada ağrı duyusu olmuyor. Bu açıdan korunma da önemli. Özellikle kırsal bölgede bulunan vatandaşların pantolon paçalarını çorap içine alması çok çok önemli ve günlük kene kontrolü yapması önemli. Bir diğer önemli özellik biz o bölgeye gittiysek kene kovucu, böcek kovucu ilaçlar var. Bunu pantolon paçalarına sıkabiliriz. Kısmen uzak tutuyor. Veya gittiğimiz zaman sık sık kontrol etmeliyiz. Mesela açık renk elbise. Kene üzerimize geldiği zaman görebiliriz. Veya kapalı ayakkabı. Sandalet değil kapalı tarzı ayakkabılar. O da nispeten koruma sağlıyor. Veya vücudu örten elbiseler. Biraz da açıkta yer kalmasın. Onun dışında keneden korunmanın temel yolları bunlar aslında ama kene kontrolü çok önemli. Pikniğe giden insanların döndükten sonra yanlarında hayvanlarını götürmüşse hayvanlarını, çocukları varsa çocuklarını da kontrol etsinler. Neden? Çünkü yapıştığı zaman diyoruz ki; Fark edilmeyebilir. Ağrı duygusu olmuyor. Bu açıdan da çok önemli. Yani varsa bizim keneyi bulmamız gerekiyor. Keneyi ne kadar erken çıkarırsak hastalık açısından da odur. Keneyi çıkarmak nasıl? Eğer sağlık kurumuna yakın bir yerdeyseniz; sağlık kurumuna çıkın. Ama çok uzakta, dağ başında veya ayrı bir yerdeyseniz ve hemen sağlık kurumuna ulaşamayacaksanız illaki sağlık kurumunda çıkarılması da gerekmiyor. Sağlık kurumlarında biz bir pense yardımıyla teknik açıdan gömüldüğü yerden uygun şekilde çıkarıp antiseptik solüsyonla orayı temizlemek. Keneyi çektik kafası kaldı. Kalabilir ki bazen çok iyi gömülebiliyor ve tene iyi yapışıyor. Kalsa bile problem değil. Dağ başında hemen ulaşamayacak olan vatandaş cımbız veya herhangi bir madde yardımıyla deriye en yakın kısmından tutup çıkararak ve bölgeyi sabunlu suyla güzelce temizlemesini öneriyoruz. Daha sonra farklı bir sıkıntı olursa bir sağlık kuruluşuna başvurmasını öneriyoruz.” dedi.

Enfeksiyon yayarak insandan insana ve hayvanlara bulaşabilen bu hastalık geniş kırsal koşullarda yaşayanlar için risk grubu kategorisinde birinci sırada bulunuyor. Erzincan’da hayvansal üretimin varlığı çiftçilerin kırsal, yayla, dağ ve mera gibi otlak arazilerde daha çok vakit geçirmesine yol açıyor. Keneler, küçükbaş hayvanlardan kan emerken aldıkları virüsleri büyükbaş hayvanlara ve insanlara bulaştırıyor. Her ne kadar pandemi sebebiyle sokağa çıkma kısıtlaması kısmen vatandaşları etkin piknik alanlarından uzaklaştırsa da kenelerin kirli ve mikrobakteriyel ortamlarda artış hızı daha yüksek.

Peki, kene ısırması sonucu oluşabilecek risk durumunda Kırım-Kongo Kanamalı ateşinin belirtileri nelerdir? Uzmanlar kene ısırmasında oluşabilecek riskleri şöyle değerlendirmektedir.

“Bir kenenin insandan kan emmesi ile Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2, (1-3) günlük bir kuluçka zamanı vardır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin ilk belirtileri iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikâyetleri ile kendisini gösterir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir. İleri derece etkilerine bakıldığında ise ağır vakalarda, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalar genellikle hastalığın 2. haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler. Vatandaşlar bu belirtileri fark ettiği anda muhakkak kene tedavisi yapan hastanelere ulaşmaları gerekir.

Kene ısırması ve Kırım-Kongo kanamalı ateşinin ilk tedavisi hastaneye gidip Enfeksiyon Hastalıkları Servisine başvurmaktır. Ateşin etkenine yönelik ilaçlardan da faydalanılabilir. Enfeksiyon durumunda olan hastalara destekleyici tedaviler yapılmalı ve organizmal ve fizyolojik dengeyi bozulan hastanın ihtiyacı olan tedavi yöntemleri yapılmalıdır.

Peki, kene ısırması ve devamında Kırım Kongo Kanamalı Ateş’ten korunmak için hangi önlemler alınmalıdır?

Keneler, 5mm – 1.2cm boyunda, yassı-oval şekilli, 5-6 adet bacağı bulunan, kırmızı-kahverengi, uçamayan ve sıçrayamayan parazitlerdir. Daha çok sık otların ve çalıların bulunduğu yerlerde ve hayvan barınma alanlarında görülürler.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak öncelikle hastalığa neden olan virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak ile mümkündür. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalıdır. Hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalıdır.

Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri açısından), uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir.

Genellikle ‘Kene nasıl çıkartılır?’ sorusu bu durumla karşılaşanlar için önemli hale geliyor. Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) çıkarılmalıdır.

Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kaçınmalı ve kene çıkarma yöntemlerini kendiniz uygulamak yerine uzman kişiye başvurmalısınız.

Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine sokmaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.

Kene ilaçları da keneden korunmak için oldukça önemlidir. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için kene ilaçlarının kullanılabilir. Bu doğrultuda repellent olarak bilinen böcek kaçıran ilaçlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Repellentler sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan kene ilaçları olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir. Aynı maddeler hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilmektedir.

Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı uygun akarisitlerle ilâçlamalı.

Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır.

Kene bulunan hayvan barınakları uygun akarisitlerle usulüne göre ilâçlanmalıdır.

KKKA insandan insana bulaşabilmektedir, bu nedenle hastalarla temastan kaçınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar.

Hastayla temasın en çok yaşandığı kişiler olan sağlık personelleri ise bu konuda yayınlanmış rehberlerde belirtilen özel tedbirleri alarak hasta ve şüphelilere yaklaşmalıdırlar.

Hasta ya da şüpheliler yine konuyla ilgili rehberlerde belirtildiği şekilde izole edilmelidir.

Hasta kimse veya hayvana ait şüpheli eşyalar, vücut sıvıları, çıkartılar ve cesetlerin dezenfeksiyonunda, % 0,5 klor çözeltisinde 5 dakika tutulması gerekir. Kirli yüzeyler veya tekrar kullanılması gereken malzemelerin dezenfeksiyonu için ise % 0,05’lik klor çözeltileri kullanılmalıdır. Klor solüsyonu, cilt ve gözler için tahriş edici olduğundan dikkatli kullanılması ve uzun süre maruz kalmaktan kaçınılması gerekmektedir. Dezenfeksiyon için bazı başka yöntemler ve ajanlar da bulunmaktadır, ancak en kolay temin edilebildiği ve her yerde bulunabileceği için klor solüsyonu (çamaşır suyu) kullanılması önerilir.”

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.