DOLAR 32,2914 % 0.14
EURO 34,7926 % -0.06
GRAM ALTIN 2.436,55 % 0,17
ÇEYREK A. 3.983,75 % 0,17
BITCOIN 62.793,12 2.209
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 10°
Google News

ŞEKERİN ZARARLARI VE ŞEKER BAĞIMLILIĞI

Son Güncelleme :

05 Kasım 2022 - 11:52

/ 260 views kez okundu.
reklam
ŞEKERİN ZARARLARI VE ŞEKER BAĞIMLILIĞI
reklam

Şeker bağımlılığı ciddi bir sorun ve giderek büyüyor. Obezite oranı arttı, kronik hastalıklar daha sık görülür oldu ve son yüzyılda insan hayatında çok fazla şey değişti. Değişimle beraber ortaya çıkan birçok problem ise beslenme ile alakalı.

Şeker bağımlılığı ciddi bir sorun ve giderek büyüyor. Obezite oranı arttı, kronik hastalıklar daha sık görülür oldu ve son yüzyılda insan hayatında çok fazla şey değişti. Değişimle beraber ortaya çıkan birçok problem ise beslenme ile alakalı. Şeker, şeker pancarının fabrikalarda işlenerek şeker kısmının ayrılmasıyla elde edilir. Pancar doğal bir besin olmasına karşın, şeker saf besindir. Şeker saf enerji kaynağı sayılır. Ancak, tek başına alındığında yani protein, vitamin ve mineraller olmadığında şekerden enerji üretilemez. Bu nedenle şeker, ‘boş kalori kaynağıdır’. Nişastalı ve şekerli besinler yendikten sonra sindirilir ve meyvelerde bulunan basit şekerler şeklinde kana geçer. Sindirim sistemine şeker ve nişastalı maddelerin girmesi, pankreas organımızı uyararak ‘insülin’ hormonunun salgılanmasını sağlar. Bu hormon, şekerin hücre içine girerek karaciğerde saklanmasına, parçalanarak vücut tarafından kullanılmasına yardımcı olur. Normal durumda kandaki şeker miktarı ile salgılanan insülin hormonu miktarı, dengelidir. Böylece, yediğimiz şeker ve nişastalı besinlerden sindirim sonucu oluşan şeker kanda durmaz. Bir kısmı karaciğerimizde yedek olarak tutulur, kalanı da hücrelerde parçalanarak enerjiye ya da yağa çevrilir.

Amerikan Kalp Derneği tarafından tavsiye edilen şeker miktarı, günde altı tatlı kaşığı. Fakat The American Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, biz her gün bunun üç katından fazlasını alıyoruz. Bu da, gün aşırı şekerden gelen en az 300 eksta kalori demek. Cleveland Kliniği Wellness Enstitüsü’nden Uzman Kristin Kirkpatrick, “Aşırı şeker tüketimi adeta salgın hâline geldi” diyor. Özellikle küçük çocuklarda şekerli mamalar çok yendiğinde, büyüme, gelişme duruyor ve çocuklar hastalanıyor. Obezite her hastalığın öncüsüdür ve obezitenin temel nedeni aşırı şeker tüketimi. Aşırı fruktoz alımı leptin direncini de artırıyor. Leptin bize yeterli miktarda yemek aldığımızı bildiren bir hormondur. Buradaki problem ise genellikle beyinden gelen bu sinyali dikkate almamamızdan kaynaklanıyor. Şekerin ‘sessiz katil’ olarak adlandırılmasının nedeni ise yol açtığı hastalıklara haber vermeden, yani belirtiler göstermeden neden olmasıdır. Şekerin obezite dışında yol açtığı pek çok rahatsızlık bulunuyor.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.