Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, vatandaşların en çok merak ettiği konulardan biri de kurbanlık fiyatları oldu. Küçükbaş hayvan fiyatlarının bölgelere göre değişiklik gösterdiğini belirten TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik fiyat aralıkları ve kurbanlık alırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında önemli bilgiler verdi.
Çelik açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Bölgelere, hayvanın koyun veya keçi oluşuna, ırkına, cinsiyetine, yaşına göre değişmekle birlikte canlı kilogram fiyatının 230 lira ile 280 lira arasında olacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla vatandaşlarımız küçükbaş kurbanlıkları 8-15 bin lira arasında bir fiyatla alabilecek. Ancak bu yıl vatandaşlarımızın alım gücündeki düşüklük ve bayram tatilinin 9 güne çıkarılmasıyla şu an pazarlarda azda olsa bir durgunluk görülmektedir. Bayrama birkaç gün kala kurbanlık piyasanın hareketlenmesini bekliyoruz. Diğer taraftan büyükbaş kurbanlık fiyatlarının küçükbaşa göre oldukça yüksek olması nedeniyle de vatandaşlarımızın her yıl olduğu gibi bu yıl da küçükbaşı tercih edeceklerini düşünüyoruz.
Fiyatların bölgesel farklılık göstermesinin sebebi nedir?
Kurbanlıkların fiyatları, hayvanların yetiştiği bölgelere, beslenme şartlarına, pazara sunulan hayvan sayısına göre değişiklik gösteriyor. Kurban fiyatlarına pazar dinamikleri, ayrıca belediyelerin yetiştiricilerden aldığı işgaliye parası ve nakliye masrafları da etkili olmaktadır. Dolayısıyla ülkemizin doğusundaki kurbanlık fiyatı ile batısındaki fiyatın aynı olması beklenemez. Bir de bölgelerimize göre arz talep konusunda da farklılıklar görülebilmektedir. Ancak hangi bölgemizde olursa olsun büyük zorluklarla ve özellikle de artan yem masraflarına rağmen kurbanlıklarını satmaya çalışan yetiştiricilerin değerinden ve mağdur olmayacak fiyatlarda hayvanlarına alıcı bulmalarını ve vatandaşlarımızın da keselerini fazla zorlamayacak şekilde kurbanlıklarını alıp dini vecibelerini gönül rahatlığı ile yerine getirmelerini arzu ediyoruz.
Diyanet Vakfı’nın bu yılki fiyatlandırması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Diyanet Vakfı, bu yıl hisse bedeli olarak 11 bin 750 lira gibi bize göre makul bir fiyat açıkladı. Geçmiş yıllarda daha düşük fiyatlar ilan ediyorlardı. Bu da yetiştiricilerimiz nezdinde bazı sıkıntılara neden oluyordu. Diyanet Vakfının bu yılki ilan ettiği yurt içi kurbanlık fiyatını uygun görüyor ve sektör olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak biz yine de vakıflara veya derneklere bağış yapmak yerine vatandaşlarımızın bizzat kurbanlıklarını görerek, seçerek almalarını ve kurbanlığı kesilirken hayvanın başında bulunmalarının daha doğru olacağını söylüyoruz.
Kurbanlık alırken vatandaşlar nelere dikkat etmeli?
Öncelikle kesilecek hayvanların kurbanlık vasıflarını taşıması gerekiyor. Sağlıklı koyun ve keçi olmasına dikkat edilmeli. 30-40 kilogramın altında olan küçükbaş hayvanlar tercih edilmemeli. Kurban edilecek hayvanın bir yaşını doldurmuş olması önemli. Ancak besili ve gösterişli olanlar altı ayını tamamladıktan sonra da kurban edilebilir.
Seçilecek hayvanlar çok zayıf, gebe ya da yeni doğum yapmış hayvanlar olmamalı, hayvanın kılları düzgün ve parlak, bakışları ve dış görünümü canlı olmalı. Yüksek ateş, salyası ve gözde akıntı, pis kokulu ishali ve burun akıntısı olmamalı, öksürük ve nefes darlığı yaşamamalı. Çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız olmamalı, yara, şişlik ve ödemi, üreme organları ve memede kötü kokulu akıntısı bulunmamalıdır ve hayvan varlığının devamı açısından damızlık vasfı olan dişi hayvanlar kurban edilmemeli. Onun yerine erkek hayvanlar kurbanlık olarak tercih edilmelidir.
Belediyelere bu konuda ne gibi görevler düşüyor?
Belediyeler ve özellikle de büyükşehir belediyeleri tahsisi ettikleri yerlere kurbanlıklarını getiren yetiştiricilerimize yardımcı olacak şekilde davranmalarını bekliyoruz. Her yıl uyarıda veya talepte bulunmamıza rağmen Belediyeler yetiştiricilerden yüksek miktarlarda işgaliye parası adı altında ücretler almaya devam ediyorlar. Yüzlerce vatandaşa kömür, gıda yardımı gibi yardımlarda bulunmakla övünüyorlar ama her nedense konu bizim yetiştiricilere gelince sosyal belediyecilik anlayışını görmezden geliyorlar. Yılda bir defa idrak ettiğimiz mübarek kurban bayramını fırsata çevirip ücret talep etmelerini hiçbir belediyemize yakıştıramıyoruz. Ayrıca belediyelerin yetiştiricilerden aldıkları yüksek işgaliye parası kurbanlık fiyatlarına yansıyarak kurbanlık satın alan vatandaşların kurbanlık maliyetini yükseltiyor. Dolayısıyla belediyelerimizin, bayramı gelir kapısı olarak düşünmeden yetiştiricilere yardımcı olmasını istiyoruz.
Son olarak vatandaşlara başka ne gibi uyarılarda bulunabilirsiniz?
Vatandaşlarımız satın aldıkları kurbanlık hayvanlarını, Tarım ve Orman Bakanlığından onaylı kesimhaneler ile illerdeki kurban hizmetleri komisyonlarının belirlediği kesim yerlerinde kestirmelerini hem hijyen açısından hem de çevreyi kirletmemek açısından tavsiye ediyoruz. Cadde, sokak ve park gibi kamusal alanlarda kurbanlık hayvan kesimi yapılmamasına özen gösterilmelidir. Zaten bu şekilde kurban kesimi yasaklanmıştır. Kesilen kurbanlık hayvanların kulak küpeleri ve hayvan pasaportları en yakın İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne 7 gün içinde teslim edilmesi gerekmektedir. Ayrıca kesilecek hayvana eziyet edilmemeli ve kurbanın kesilmesi ehil kişilerce yapılmalıdır. Kesimde ortaya çıkan kan, dışkı, atık ve artıklar ortalık yerde bırakılmamalı, rastgele etrafa atılmamalı, göl ve akarsulara, kanalizasyonlara karıştırılmamalıdır. Atıkları hayvanların yemesine ve çevreye yaymasına izin verilmemeli, derin çukurlar açılarak gömülmelidir. Diğer taraftan Bakanlığımız tarafından sunulan ‘Tarım Cebimde’ uygulamasını kullanarak hayvanın yaşı, türü, ırkı ve aşıları hakkında bilgi sahibi olunabilir. Vatandaşlarımızın bu konularda duyarlı olmalarını tavsiye ediyoruz.”
TÜDKİYEB