Türkiye Barolar Birliğinin 51. Kuruluş yıldönümü münasebetiyle yargı bağımsızlığı başta olmak üzere hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti olmak yolunda mücadele veren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan yerelde hukuki sorunları yerinde incelemek ve meslektaşlarıyla bir araya gelmek üzere Erzincan’a geldi. Başta İliç olmak üzere bir dizi ziyarette bulunan Başkan Sağkan ziyaretini genç stajyer avukatlarla bir araya geldiği bir toplantı ile tamamladı. Sağkan gerçekleştirdiği İliç ziyaretine ilişkin olarak alanda yürütülen madencilik faaliyetinin bir vahşi madencilik olduğunu belirttiği konuşmasında; Buna ilişkin olarak tabi sadece o gün yaşanın değil, bu sürecin en başından en sonuna kadar sorunların tamamının yargı önünde hesap vermesini sağlamak bir birey olarak hakkımız olduğu gibi, bir hukuk örgütü olarak da sorumluluğumuzdur.” dedi.
Türkiye Barolar Birliğinin 51. Kuruluş yıldönümü münasebetiyle yargı bağımsızlığı başta olmak üzere hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti olmak yolunda mücadele veren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan yerelde hukuki sorunları yerinde incelemek ve meslektaşlarıyla bir araya gelmek üzere Erzincan’a geldi. Başta İliç olmak üzere bir dizi ziyarette bulunan Başkan Sağkan ziyaretini genç stajyer avukatlarla bir araya geldiği bir toplantı ile tamamladı. Sağkan gerçekleştirdiği İliç ziyaretine ilişkin olarak alanda yürütülen madencilik faaliyetinin bir vahşi madencilik olduğunu belirttiği konuşmasında; Buna ilişkin olarak tabi sadece o gün yaşanın değil, bu sürecin en başından en sonuna kadar sorunların tamamının yargı önünde hesap vermesini sağlamak bir birey olarak hakkımız olduğu gibi, bir hukuk örgütü olarak da sorumluluğumuzdur.” dedi. Değerli bilgi ve tecrübeleriyle basın mensuplarına ayrı ayrı demeç verme nezaketini gösteren Av. R. Erinç Sağkan Erzincan’da gerçekleştirdiği ziyaretine ilişkin sorularımızı cevapladı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Öncelikle dün İliç’teydik. Biz İliç’e o facianın yaşandığı ertesi günü de gitmiştik aslında. Fakat İliç sürecini sadece bu yaşanan felaket çerçevesinde değerlendirmemek gerekiyor. İliç’teki maden konusunda 2022’nin hemen başında Türkiye Barolar Birliği kamuoyu ile görüşlerini paylaştı. Buradaki madencilik faaliyetine ilişkin olarak verilen 2. Kapasite artışına ilişkin olumlu ÇED raporunun bilimsel gerçekliği yansıtmadığı, bu anlamda gerek deprem bölgesi olması gerek Fırat nehrine yakınlığı gerekse de diğer unsurlar değerlendirildiğinde buradaki maden çalışmasının, siyanür ile altın maden çalışmasının gerek insan yaşamı gerekse de ekosistem bakımından çok ciddi tehlikeler yaratabileceğine dikkat çekmiştik. Bu dikkati sadece basın açıklamasıyla çekmekle kalmamış, aynı zamanda burada yürütülmekte olan idare mahkemesi davalarına da Türkiye Barolar Birliği nitelikli hazırlıklarla katkı sunmaya gayret eden bir kurum olmuştur.
Tabi o günden itibaren defalarca bu konuda yaşanacak olan sürece dikkat çekmeye çalışırken, 2022’nin Haziran ayında yaşanan siyanür borusu patlaması ile aslında o güne kadar söylemlerimizin gerçekten de doğru bir yere temas ettiği çok acı bir örnekle tonlarca siyanürün nehre karışması ile ortaya çıkmıştır. Ancak buna rağmen gerekli önlemlerin alınmaması ve liç alanına ilişkin olarak da prosedüre hiç uyum olmayan işlemlerin yapılması, aslında göz göre göre bu faciayı getirmiştir. Burada yapılan madencilik faaliyeti tam anlamıyla bir vahşi madenciliktir. Bu vahşi madenciliğin sonucunda 9 tane işçimiz toprak altında kalmış ve bundan sonra da binlerce insanın hayatını etkileyebilecek bir felaketin, ağır metallerin neye tekabül edeceğini de bilemeyeceğimiz bir süreçte başlamıştır. Şu anda biz bu liç alanında yaşanan toprak kaymasının, toprak altı, yer altı suları ile birlikte neye tekabül edeceğini insanların ve çevredeki canlıların yaşamını etkileyip etkilemeyeceğini de bilmez durumdayız.
İliç konusu o gün yaşanan bir felaket konusu değil, göz göre göre gelen bir felakettir. Burada yürütülen madencilik faaliyeti de vahşi bir madencilik faaliyetidir. Bütün mevzuat yok sayılarak yürütülen bir faaliyettir. Buna ilişkin olarak tabi sadece o gün yaşanın değil, bu sürecin en başından en sonuna kadar sorunların tamamının yargı önünde hesap vermesini sağlamak bir birey olarak hakkımız olduğu gibi, bir hukuk örgütü olarak da sorumluluğumuzdur. Biz bu sorumluluğumuzun bilinciyle dün buradaydık. Dün İliç’te Cumhuriyet Başsavcısıyla görüştük. Soruşturmanın selametine zarar vermeyecek ölçüde bir bilgi aldık. Öğrendiğimiz kadarıyla rapor bekleniyor. Alınan raporlardan sonra son bir rapor bekleniyor. O raporun gelmesiyle birlikte Haziran ayı içerisinde fezlekenin hazırlanarak Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmesi düşünülüyor. Bu da çok kısa vade içerisinde belki adli tatilden bile önce kovuşturma aşamasına geçilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteriyor.
Bunun yanında aynı şekilde yakın zamanda toprağın altında ulaşılan işçilerimizin ailelerine başsağlığı ziyaretlerimizi gerçekleştirdik. Bu hukuki süreçte, hukuk örgütleri olarak, Türkiye Barolar Birliği olarak, Erzincan Barosu ve tüm Barolarımız ile birlikte ceza yargılaması sürecinde gerçekten sorumluların ortaya çıkması, en ağır bir şekilde cezalandırılması ve adaletin tesisi için yanlarında olduğumuzu ifade ettik. İliç sürecimizi bu şekilde tamamladık.
Bugün ise Erzincan’da hem Vali beye hem Belediye Başkanımıza hayırlı olsun dileklerimizi ilettik. Komisyon başkanımızla görüştük. Biraz sonra da burada çok kıymetli hukuk fakültesi öğrencileri, stajyer meslektaşlarımız ve avukat arkadaşlarımızla yargı sistemi ve mesleğin sorunları üzerine bir sohbet gerçekleştireceğiz. Erzincan her zaman olduğu gibi Baro başkanıyla, barosuyla, halkıyla bizi çok güzel ağırladı. Ben de bu vesile ile Erzincanlılara şükranlarımı sunuyorum.”
Ardından Erzincan’da stajyer avukatlık mesleğini yürüten gençlerle bir araya geleceği toplantı öncesinde vermek istediğiniz bir mesaj var mıdır? Sorumuza cevaben Av. R. Erinç Sağkan şu ifadelere yer verdi; “Ben sadece stajyer meslektaşlarıma değil, tüm meslektaşlarıma bir öğüt değil, bir meslek büyüğü olarak, bir meslektaşları olarak her zaman şunu ifade etmek istiyorum. Biz yurttaşların haklarını savunan bir meslek grubuyuz. Bizim yapacağımız hataların telafisi olmaz. Bizim mesleğimiz maalesef ki sorumluluğu çok yüksek bir meslek grubu. O sebeple bizim alacağımız eğitimin niteliği çok kıymetli ama insan her şeyden önce kendi kendini eğitebilen bir organizmaya sahip. Bizim durmadan okumamız, durmadan kendimizi eğitmemiz gerekiyor. Yurttaşların hakkını savunurken, hak arama özgürlüğünü temsil ederken bilgiyle, birikimle dolu olmak bu ülkeye olan borcumuzdur. Ama aynı zamanda bizler yargı bağımsızlığını savunan ve yargı bağımsızlığının hayata geçmesi için mücadele eden meslek gruplarıyız. Örgütlü gücümüzü de Barolara üye olan meslektaşlarımızdan alırız. Haliyle bu ülkede hukukun üstünlüğünün içselleştirilmesi, yargının gerçek anlamda bağımsızlığının sağlanması nitelikli avukatların ve stajyer avukatların varlığı ile mümkündür. Bunun özellikle altını çizmek istiyorum.”
Basın toplantısı ardından Avukat ve Stajyer Avukat Buluşması kapsamında Erzincan Barosu toplantı salonuna geçen Av. R. Erinç Sağkan burada güncel konularla ilgili bir bilgilendirmede bulundu. Buluşma toplantısının açılış konuşmasını yapan Erzincan Barosu Başkanı Av. Adem Aktürk şu ifadelere yer verdi; “Biz başkanımızla beraber İliç İlçesine gittik. Oradaki adli hakim, savcı ve meslektaşlarımızla görüştük. Yürütülen soruşturma hakkında bilgi aldık. Taleplerimizi ilettik. Daha sonra bu kazada cenazeleri çıkan 3 ailemizi ziyaret ederek taziyelerimizi kendilerine belirttik. Bu hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı, mağdur ailelerin ve sizlerin yanında olacağımızı kendilerine hem Erzincan Barosu hem Türkiye Barolar Birliği hem de 81 İlimiz Baroları adına belirttik. Bugün de Valilik, Belediye, Adliye gibi ziyaretlerimizi gerçekleştirdik. Bu saat itibarıyla da siz meslektaşlarımızla bir araya geldik. Biz Ankara’da büyük savunma mitinginde 81 Baro olarak bir araya geldik. Barolar Birliğimizin öncülüğünde bu programı gerçekleştirdik. Mesleğimizi ve meslektaşlarımızı savunduk. Sorunlarımızı dile getirdik. Bu programı organize eden, mesleğimizi ve meslektaşlarımızı savunma fırsatı veren Barolar Birliği Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz.”
Ardından Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan genç stajyer avukat ve avukatlara hitaben bir konuşma yaptı. Başkan Sağkan konuşmasında Erzincan Barosu bünyesinde yapılacak olan kütüphane, çalışma odası ve lokal gibi pek çok amaçla kullanabilecekleri yeni bir alanın müjdesini verdi. Erzincan Barosu Başkanı Av. Adem Aktürk’ün teşekkür konuşması ardından Av. Hulki Şener’e 40. Yıl beratını ve madalyasını takdim törenine geçildi. Burada bir konuşma yapan Av. Hulki Şener; “Acı ve tatlı günleri beraber yaşadık. Ben her ne kadar 40 senemi doldurdum ise de benden daha eski avukat arkadaşlarımız var. Ben bütün ülküdaşlarımı, avukat arkadaşlarımı saygıyla, sevgiyle selamlıyor ve başarılar diliyorum.” İfadelerine yer verdi. Ardından avukat ve genç stajyer avukatlar ile söyleşi programına geçildi. Burada Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan gelen soruları cevaplayarak merak edilen konularda katılımcıları bilgilendirdi.