Zekeriya Soydemir geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti

Kızılay eski çalışanlarından Mengücekgazi Eğitim araştırma Hastanesinden emekli, Organizasyon firması sahibi Zekeriya Soydemir geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Soydemir’in ölümünden kısa süre önce sosyal medyada yaptığı ölüm ile ilgili paylaşımı yürekleri dağladı.
Kızılay eski çalışanlarından Mengücekgazi Eğitim araştırma Hastanesinden emekli, Organizasyon firması sahibi Zekeriya Soydemir geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Soydemir Ekşisu mesire alanı yolunda aracıyla seyir halindeyken Jandarma Trafik ekiplerinin evrak kontrolü sırasında fenalaştı.
Daha önce de Kalp rahatsızlığı geçiren ve kapalı damarlardan dolayı Anjiyo olan Soydemir, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Evli ve iki çocuk babası Soydemir’in ölümünden kısa süre önce sosyal medyada yaptığı ölüm ile ilgili paylaşımı yürekleri dağladı.

Zekeriya Soydemir vefatından saatler önce ölümle ilgili şu dizeleri paylaşmıştı;
ÖLECEĞİN GÜN İÇİN TELAŞLANMA!
Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma!
Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme!
Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar :
1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar.
2- Bedenini yıkayıp gusledecekler.
3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler.
4- Evinden dışarı çıkaracaklar.
5- Ve yeni evine, kabre götürecekler.
6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler.
7- Özel eşyalarını toplayacaklar.
Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar;
Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…
Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek.
İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek.
Senin görevin bir başkasına devredilecek.
Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek.
Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.
Öldükten sonra senden Alınacak ilk şey adındır.
O nedenle öldüğünde sana“cenaze” derler; kimse seni isminle çağırmaz.
Sana namaz kılmak için geldiklerinde, adını sormaz,
“Cenaze nerede?” diye sorarlar.
Omuzlarında taşıdıklarında ve defnettikleri zamanda da adını söylemez,
Cenazeyi tutun derler…
O hâlde, dikkatli ol; soy, nesep, milliyet, para ve makam seni aldatmasın…
Bu dünya ne kadar değersiz, karşılaşacaklarımız ise ne kadar da büyük ve
Korkunç!
Öldükten sonra senin için üç tür üzüntü olur:
1- Seni biraz tanıyanlar,“Yazık !” derler.
2- Seni daha fazla tanıyan dost ve arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülür, sonra da Şakalarına ve gülüşlerine devam ederler.
3- Yokluğunu ve ayrılık acısını derinden hisseden ailen ise birkaç hafta, birkaç ay veya en fazla bir yıl üzüntünü yaşarlar,
Sonra da seni kendi hatıralar arşivine atarlar.
İşte bu şekilde senin halk arasındaki öykün son bulur.
Güzelliğin, sağlığın, çocukların, evin, eşin, malın ve mülkün ne varsa hepsi elinden çıkar ve gerçek öykün başlar.
Yani ahiret hayatın…
Peki, ölüm için, kabir için, ahiret içi ne kadar hazırız. ?
Bu, üzerinde durmamız ve çokça düşünmemiz gereken bir gerçektir.
Bu mübarek aylar ve kabul edilen dualar hürmetine bizleri affet, kabir ve cehennem azabından koru.
Yolculukta yardım et bizlere Allah’ım!
Âmin