DOLAR 32,2357 % -0.03
EURO 34,7550 % -0.18
GRAM ALTIN 2.450,24 % 0,73
ÇEYREK A. 4.006,15 % 0,73
BITCOIN 60.924,00 -2.006
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

PEHLİVAN: “CUMHURİYETİMİZİN 100. YILDÖNÜMÜNÜN ÇOŞKUSUNU YAŞIYORUZ”

Son Güncelleme :

26 Ekim 2023 - 13:43

/ 259 views kez okundu.
reklam
PEHLİVAN: “CUMHURİYETİMİZİN 100. YILDÖNÜMÜNÜN ÇOŞKUSUNU YAŞIYORUZ”
reklam

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Fevziye Pehlivan, Erzincan İl Başkanlığını ziyaret ederek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Fevziye Pehlivan, Erzincan İl Başkanlığını ziyaret ederek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Fevziye Pehlivan açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Milli Egemenliğe dayanan ve gücünü halktan alan Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 100. yıldönümünü kutlamanın heyecanı, coşkusunu ve onurunu yaşıyoruz.

Çocukların okullaşmasında bir düşüş olduğunu yıllardır dile getiriyoruz. AKP Hükümeti’nin uygulamaya koyduğu ucube 4+4+4 sistemi özellikle kız çocuklarının eğitim hakkını gasp etmiştir. 2012’de 4+4+4 yasası yürürlüğe girdikten sonra kız çocuklarının okullaşma oranı düşmüştür. MEB’in verilerine göre ilköğretimde okullaşma oranı 2012 yılında yüzde 98,67 iken 2023 yılında yüzde 96,8’e geriledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre; liselerde okullaşma oranları yüzde 90’ı bile bulmuyor.

Ülke genelinde liselerde toplam okullaşma oranı yüzde 87,9’dir. Erkeklerde okullaşma oranı yüzde 88,05 iken kızlarda yüzde 87,7’dir. Birçok ilde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 80’in altında kalmıştır. Devlete ait okulların sayısı belirgin bir şekilde azalmıştır. Her fırsatta kamu kaynakları ile desteklenen, çeşitli muafiyet ve istisnalar ile açılması teşvik edilen özel ilkokul ve ortaokul sayıları sürekli artmıştır. Eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkmış, kamusal eğitim hizmetleri azalmıştır. Eğitim sistemi, hükümet eliyle kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda çeşitli vakıf ve derneklere bırakılmıştır. Piyasacı ve dini eğitim merkezli uygulamalar çocukları bilimsel ve çağdaş eğitimin dışına itmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yaşında, en önemli bakanlıklarından biri olan Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda otururken, laikliğin altına dinamit koymanıza izin vermeyeceğiz!

Değerli Basın Mensupları,

Çocuklar okulda açlıktan bayılırken ücretsiz öğün konusunun rafa kaldırılmasına asla izin vermeyeceğiz.

Hepimiz çok net biliyoruz ki; özellikle okul çağındaki çocukların sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi çok önemlidir. Bu konuda hekimler sürekli uyarılarda bulunuyor. Yetersiz beslenmenin çocukların fiziki ve bilişsel gelişimini bozduğuna ilişkin ikazlar her geçen gün artıyor. Uzmanlar, anne karnından 0-4 yaşa kadar yetersiz beslenen çocukların hayata bir adım geriden başladığını, bağışıklık sistemi zayıfladığı için sık hastalandığını söylüyor. Ayrıca beslenmedeki eksikliğin çocukların okullardaki başarısını düşürdüğü çok net belirtiliyor.

Geldiğimiz son noktada çocukların sağlıksız beslendiği TÜİK tarafından dahi gizlenemedi. TÜİK’e göre 7 milyon 600 bin çocuk dengeli beslenmiyor. Toplam çocuk sayımız 22 milyon 738 bin 300. Bu çocukların yüzde 33,7’si yani 7 milyon 662 bin 807’si maddi yoksulluk çekiyor. TÜİK’in 2022’ye ilişkin Türkiye Çocuk Araştırmasına göre, meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 50, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 33’tür. Et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise yüzde 12.7’de kaldı. Yetersiz beslenme oranının en yüksek olduğu il yüzde 20,6 ile Şırnak oldu. Çocuklarımız için et, süt, peynir, yumurta ya da meyve lüks oldu.

Değerli Basın Mensupları,

Anneler çaresiz bırakıldı. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ile geçinmeye çalışan aileler, çocuklarını okula aç gönderiyor, çocukların beslenme çantası boş…

Basına yansıdığı üzere, okuldan verilen listeye göre beslenme çantasını doldurmanın maliyeti haftalık 175 TL’yi buluyor. Bir evden üç çocuk okula gittiğinde haftalık maliyet 525 TL’ye çıkıyor.

Okullardan verilen listeye göre, birinci sınıfa giden bir öğrencinin beslenme çantasına; ceviz, fındık, badem gibi kuruyemiş, bir meyve, içecek olarak süt, ayran veya meyve suyu konulması isteniyor. Bir adet muzun fiyatı ortalama 15 lira, bir adet elmanın fiyatı 7 lira, küçük sütün fiyatı 9.5 lira, küçük ayranın fiyatı 5 lira, küçük meyve suyunun fiyatı 7.5 lira, bir simit 15 lira iken bu beslenme çantası nasıl dolacak? Annelerin beslenme çantasına bayat ekmeği ıslatıp koyduğunu biliyoruz. Veliler, lise çağındaki çocuklara dahi harçlık veremiyor, akşamdan kalan yemekle çocuklarını okula gönderiyor. Aç bir çocuğun, sıra arkadaşının sandviçinden bir ısırık istediği haberini hepimiz utanarak okuduk. Derste açlıktan bayılan çocuklar hepimizin yüreğini yakıyor. Bu utanç ülkeyi yönetenlerindir.

Durum bu kadar korkunç iken okullarda ücretsiz öğün olmaması kabul edilemez. Bu sorun acilen çözülmelidir. Elektrik düğmesine basıldığında dört, musluk açıldığında beş çeşit vergi alan iktidar, çocuklara bir öğün ücretsiz yemeği vermelidir. Bu bir lüks değil, zorunluluktur. Ülkemizi ekonomik krize sürükleyen, derin yoksulluğu yaygınlaştıran iktidar, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmelidir.

Her fırsatta partimiz üzerinden kara propaganda yapanlar, Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin uygulamalarını örnek almalıdır. Belediyelerimiz çocuklarımız için beslenme seferberliği başlattı. İlk ve orta öğretim öğrencilerine yönelik “beslenme çantası” projeleri kapsamında, her gün, on binlerce öğrencimize gıda desteği veriyoruz. Ayrıca üniversite öğrencilerine sıcak çorba ve bir öğün ücretsiz yemek veriyoruz. Biz kısıtlı imkânlarla, öğrencilere destek vermek için çaba sarf ederken, iktidarın sadece okul öncesinde verdiği ücretsiz öğünü kesmesi tam bir rezalettir. Çocukların açlığı üzerinden siyaset yapılmaz, yapılamaz.

Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyene, çocuklarımız okulda karnını doyurana dek verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Geleceğimiz olan çocukların hayatının göz göre göre karartılmasına izin vermeyeceğiz.

Tasarruf için mi?  Tasarruf yapacaksınız, Saray harcamalarından yapın.  Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 artırılarak 10 milyar 877 milyon liraya ulaştı. Küçücük çocukların boğazından tasarruf yapana kadar şaşalı hayatlarınızdan tasarruf yapın.

Kadın haklarımızda mücadelemizi gerek siyaset alanında gerek iş hayatımızda ve sosyal hayatımızda eşit koşulları elde edene kadar mücadelemize devam edeceğimizi buradan tekrar dile getiriyoruz. Tanıdıgımız tek sınır, şidedete koyduğumuz ve asla yıkamayacakları sınırdır.

Gelin bir olalım zoru kolay kılalım. Partimizin iktidar yürüyüşüne; insanların insanca yaşayacağı, baskı ve saltanatın son bulacağı bir ülke yaratmak için hep birlikte el ele vererek ERZİNCAN ’dan başlayalım”

Cumhuriyet Halk Partisi ; Bu ülke düşman çizmeleri tarafından çiğnenirken ve herkes umudunu kesmişken “Bu ülke asla teslim edilemez” diyen Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Cumhuriyet Halk Partisi, köklerini halktan alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlıkçı ilkeleriyle, Türkiye’nin yoluna ışık tutan bir partidir. Emperyalizme karşı direnen, milli mücadeleyi nihai zafere götüren partidir.

Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin siyaset okuludur. Şu anda, Türkiye bir dönüşüm yaşıyor. Sandıkla gitmez diyenler, umutsuzluğa kapılanlar, Türkiye’nin aydınlık geleceği için Cumhuriyet Halk Partisine umut bağlamışlardır. Ülkemizin her alanda yeniden inşası, partimiz açısından tarihi bir görevdir.

Yıkılmaya çalışılan , tahrip edilen Cumhuriyetimizin tüm değerlerini yeniden inşa edeceğiz. Bu, Cumhuriyet Halk Partililerin tarihi sorumluluğudur. Bugün artık ülkemiz için yan yana durmak zorundayız.

Bu önümüzdeki yerel  seçimlerinde yeni bir kader çizgisi çizilecek.

Ülkeyi çağ dışı bir karanlığa çekmek isteyen güçlere karşı ortak bir kavgamız var.

Ülkesi için, memleketi için yollara düşebilen, bu ülke sandığınız gibi sahipsiz değil diyen insanların kavgasıdır .

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kalabalıkları ayağa kaldıran, Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş işlere imza atan ben yaparım olur diyen bir hükümete, onurumuzu pazarlık masasına yatıran, vatandaşına “ananı da al git diyen”, “gözünüzü toprak doyursun” diyebilen Kandınlar’ımızı sembolik olarak ve Kızmıdır ,Kadınımıdır diye  gören  bir zihniyete dur diyecek insanlar olarak hep beraber bu yoldayız.

Cumhuriyete sahip çıkma zamanı. Kaderimize sahip çıkma zamanı, Yargı organlarımıza, hukukumuza, meclisimize, insanımıza sahip çıkma zamanı.  Gün kişisel hesapların günü değil, Gün geçmiş kırgınlıkların, farklılıkların günü değil, Gün yaşadıklarımızın farkında olma günü. Gün layık olmadıklarımıza dur demek için kenetlenme günü.  Gün Cumhuriyet değerlerimize  ve ülkemize  sahip çıkma günü, bu güç ancak birlik ve beraberliğimizle olacaktır. Örgütümüzün iç barışı, ülkemizin kurtuluşudur. Bu bilinçle, barış ve kardeşlik içinde partimizi  önümüzdeki yerel seçimlerde  iktidara hep birlikte taşıyacağız. Bu ben Cumhuriyet Halk Partiliyim diyen ve bu Ülkeyi seviyorum diyen hepimizin tarihi sorumluluğunda birlik ve beraberlik için mücadelemizi vermek için amalarımızı ,fakatlarımızı bir kenara bırakarak bireysel değil ortak akılla önceliğimiz bu güzel Ülkemiz için birlikte hareket etme zamanıdır.”

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.