DOLAR 32,5139 % -0.1
EURO 34,8126 % -0.17
GRAM ALTIN 2.426,31 % -0,16
ÇEYREK A. 3.967,01 % -0,16
BITCOIN 65.915,64 -0.845
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 26°
Google News

TUZLU TOPRAKTAKİ VERİM KAYBI BELİRLENMELİ

Son Güncelleme :

29 Haziran 2022 - 15:25

/ 511 views kez okundu.
reklam
TUZLU TOPRAKTAKİ VERİM KAYBI BELİRLENMELİ
reklam

Erzincan ve bölgede meydana gelen aşırı yağışlar ardından toprak renginin beyaz bir hal alması nedeniyle oluşan toprak tuzlulaşması önemli bir tarımsal sorun olarak gündeme oturuyor. Bitkilerde toksik etki ve su açığı yaratma gibi olumsuz etkiler yaratan tuzluluk ile toprak önemli derecede mineral kaybına uğruyor. 

Erzincan ve bölgede meydana gelen aşırı yağışlar ardından toprak renginin beyaz bir hal alması nedeniyle oluşan toprak tuzlulaşması önemli bir tarımsal sorun olarak gündeme oturuyor. Bitkilerde toksik etki ve su açığı yaratma gibi olumsuz etkiler yaratan tuzluluk ile toprak önemli derecede mineral kaybına uğruyor.  Aşırı yağışlar ardından ekili arazilerin sulama ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yapılan sulama sonrasında derinlere sızan su topraktaki bazı mineralleri de beraberinde taşıyor. Toprağa inen bu sızıntı daha sonra kapilaritenin (toprağın derinliklerinde bulunan, suyun topraktaki çok ince boşluklar yoluyla yukarıya taşınması) etkisi ile yukarıya doğru hareket edip bünyesindeki tuzlu maddeleri yüzeye bırakması ile toprağın hem renginde hem de niteliğinde bazı kayıpların oluşmasına neden oluyor. Bu durumda bir toprak ıslahı gerekebiliyor. Bazı tuzluluk oranının yükseldiği tarımsal alanlarda ise tuza dayanımı yüksek bitkiler yetiştirilerek değerlendirilebiliyor.

Tuzluluk daha çok kurak ve yarı kurak bölgelerde ciddi bir tarımsal sorun olarak meydana gelmektedir. Özellikle yağışlı bölgelerde fazla yağışla yeraltı suyuna iletilen tuzlar akarsularla denizlere kadar taşınır. Bölgemizin akarsu yatakları bakımından zengin olması nedeniyle de yağış alan bölgelerden taşınan sular akarsu kanallarına döküldükleri yerlere veya taban suyunun eğimli arazilerindeki eteklerinden düz kısımlara yüzeye çıkmak suretiyle yer yer toprakta tuzluluk oluşmasına neden oluyor.

Durum itibarıyla tuzlu toprakların teşhisi hem üretici hem de ilgili İl tarım araştırma birimlerince yapılması gerekiyor. Zira toprakta oluşan tuzlulaşma toprak yüzeyinde beyaz bir tabaka ile görülebiliyor ve erken teşhisi ile bu bölgelerin ıslahı ve ekim yöntemlerinin belirlenmesinde önemli bir konu olarak ön plana çıkıyor. Tuzlu topraklarda düşük tuz içeren su kullanımı yanında sulama zamanının ve yönteminin doğru belirlenmesi de ıslah açısından önemli oluyor. Zira salma sulama yöntemiyle ve sıcak saatlerde yapılan sulama hem sızma yoluyla taban suyunu yükseltecek, hem de hızlı buharlaşma sebebiyle yüzeyde tuz birikmesine neden olacak. Bu yüzden tuzlu topraklarda en uygun sulama zamanı buharlaşmanın en az olduğu gece saatleri ve en uygun sulama yöntemi de damla sulama yöntemi oluyor. Bir diğer husus tuzlu su içeren drenaj ve sulama kanallarındaki sızmaların önlenmesidir. Kanal çevresindeki tuz birikmesinin önlemesi ile tuzla birlikte gelen suyun bitkinin direncini kırmasına engel olunmuş oluyor. Tuz oranının çok yüksek derecelere kadar vardığı arazilerde ise gereken önlemlerin yeterli olmaması durumunda tuz içeriğinin tespiti ile uygun bitkilerin yetiştirilmesi gerekebiliyor.

Tuza dayanıklılık açısından bitkiler şöyle sınıflandırılıyor; Yüksek dayanımlı bitkiler (Şeker pancarı, pamuk, arpa), Orta dayanımlı bitkiler (Üzüm, buğday, ayçiçeği, kaba yonca) ve düşük dayanımlı bitkiler (Kızıl yonca, baklagiller, turunçgiller, çeltik, mısır)

Düşük tuz içerikli su kullanımı da önem arz ediyor. Düşük tuz içerikli su kullanımı toprağın ıslahına yardım edeceği gibi bitkilerin suyu daha kolay kaldırmasını da sağlar. Bu da bitki besin elementlerinin bitkiye daha kolay geçmesini sağlar.

Ayrıca bitkinin dikim yerine dikkat edilmelidir. Özellikle karık sisteminde tuz birikimi karıkların tepelerinde yoğunlaşır. Bu sebeple bitkiler karıkların yan yüzeylerine dikilmelidirler.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.